HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Taviz vererek bütünleşme veya uzlaşma

"Hem laik kesimin hem de dindar müslümanların, mevcut şartlarda amaçlarına uygun bir "bütünleşme", her iki kesimin ilkelerinden kısmen vazgeçmelerini, uzlaşmak için birbirlerine taviz vermelerini teklif eden bir formül ile gerçekleşemez" demiştim. Konuyu biraz daha açmak ve "Niçin gerçekleşemez?" sorusunu cevaplandırmak istiyorum.
Önce taviz vermeyi örneklendirelim: Bir müslüman, dinde var olduğuna inandığı bir inancı, bir ibadeti, bir haram nesneyi veya fiili, karşı tarafla uzlaşabilmek için yok sayarsa, bunlardan vazgeçerse, dini bu eksikle yeniden tanımlarsa taviz vermiş olur. Mesela mümin, din onun bütün hayatını bağlar ve kapsar olduğu, bütün davranışlarının meşruiyetinin dine dayanması gerektiği halde bir laikle anlaşmak/uzlaşmak/bütünleşmek... için "din ile dünya işi, din ile sosyal hayatı düzenleyen kurallar birbirinden ayrıdır, din bunlara karışmaz" derse taviz vermiş olur. Müslüman bunu diyebilir mi? Müslüman bunu, karşı tarafla uzlaşabilmek için diyemez; böyle olduğuna inanırsa, dinin bağlayıcı kaynaklarından bu hükmü çıkarırsa, bu sonuca varırsa söyleyebilir. Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da bir sonuca, bir hükme varmak için dinin kaynaklarına başvurunca da laikliğe ters düşmüş olur.
Bir laik, dindar bir müslüman ile uzlaşabilmek için herhangi bir konuda bütün vatandaşları bağlayan, herkesi mecbur eden bir kuralı mesela kadınların başlarını örtmelerini isteyen bir kanunu dine dayandırmayı, din böyle istediği için kanunlaştırmayı kabul ederse taviz vermiş olur. Her iki taviz örneğine bakıldığında bunların mümkün olmadığı ve bu sebeple tavize dayalı bir çözüm teklifinin de geçerli olamayacağı sonucuna varılır.
Öte yandan bugün birçok ülkede olduğu gibi bizde de inancı, dünya görüşü, hayat tarzı birbirlerinden farklı insanların bir arada, bir millet olarak yaşamaları zorunluluğu vardır. Bu zorunlu birlikteliğin ârızasız, kavgasız, verimli ve bir şekilde bütünleştirici olarak sürmesi için uygulama kabiliyeti olan tek çözüm şudur:
Dindarlar bakımından, zaruret ilkesine dayanarak farklılığa tahammül etmek, İslam'a göre meşru olmayan uygulama ve davranışlara müdahale etmemek, başkalarını mecbur etmeden kendi inancına göre yaşamak, farklı olmayan veya zorunluluk bulunan alanlarda bir bütün olarak hareket etmektir. Bu tavır veya yaklaşım taviz değil, yaşanan şartlarda mümkün olanı yapmaktır; din de müminleri güçlerinin yetmediği bir şeyle yükümlü kılmamıştır.
Laik kesim bakımından ise laikliği Batı standartlarında anlayıp uygulamaktır; karşı tarafın farklılığına tahammül etmek, kendileri mecbur tutulmadıkları, hak ve özgürlüklerine zarar verilmediği sürece, onların her alanda inançlarına göre yaşamalarını, bunu sağlayacak düzenlemelerin yapılmasını laikliğe aykırı saymamaktır; zorunluluğa veya ortaklığa dayalı birliktelik alanlarının oluşturacağı bir bütünlük, mesela bir millet olma şuuru içinde karşı tarafla ilişki kurmaktır.
Elbette tarafların birbirini kazanma, inanç bakımından karşı tarafı kendilerine benzetme arzuları vardır; ancak bu arzunun gerçekleşmesi için yapılacak şeyler, alınacak tedbirler arasında cebir, baskı, dayatma, şiddet kullanma... olamaz; bunların olduğu yerde birliktelik, barış, bütünleşme gerçekleşemez. Dinini, kültürünü yaymak isteyenler onu, serbest rekabet ortamında beğendirmek ve isteyerek benimsenmesini sağlamak durumundadırlar. Hak ve özgürlükler bir de bunun için vardır.
İslam, istibdat ve saltanata karşıdır, liyakatli yöneticilerin seçimle gelip seçimle gitmelerini benimser, ümmet içinde inançları ve hayat tarzları farklı olan fert ve gurupların hak ve özgürlüklerden yararlanarak yaşamalarına imkan verir ve yönetimin danışarak yapılmasını teşvik eder. Bu çerçevede bir demokrasi ile dinin problemi yoktur.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler