Çifte Bayram (Kongo'ya Kurban Bağışı)

Zekat, fitre, kurban, nafile sadaka (Allah rızası için müminin yoksullara, mecbur olmadığı mali yardımda bulunması), yoksullar ve yetimlere yönelik vakıflar, aşevleri, imarethaneler, gerektiğinde devlet hazinesinden yardım (yoksulluk maaşı)... bizim medeniyetimizin iftiharlık eserleridir. Bütün bunların hedefi yoksulluğu dayanılabilir sınırlara indirmek, bütün insanların asgari ve temel (vazgeçilemez, ihmal edilemez) ihtiyaçlarını karşılamak, yoksulluk yüzünden çekilen ıztırapları sona erdirmek, gelir ve servet dağılımındaki çarpıklığı gidermek ve sosyal adaleti sağlamaktır.

Bir Kurban Bayramı daha yaklaştı, imkanı olanlar kurban kesecek, hem çoluk çocuğu ile yiyecek hem de yoksullara dağıtacaklar; böylece iki bayramı birden yaşayacaklar: Biri kendi bayramları, biri de yardım ettikleri yoksulların sevinç ve huzurlarından -bunu sağlayanlara sirayet eden- güzel duyguların bayramı.

Yardımların yerine ulaşması, en fazla muhtaç olandan en az muhtaç olana doğru bir sıra takip etmesi de önemli. Büyük yerleşim merkezlerinde insanlar, aynı apartmanda oturan komşularını bile tanıyamıyorlar. Mahallede kim yoksul, kim muhraç ve ne kadar muhtaç sorularına cevap almak da oldukça zor. Bu zorlukları gidermek için sivil örgütlere ihtiyaç var. Ayrıca dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bütün Müslümanlar ve bütün insanlar (aynı kökten gelme bakımından) kardeş. Yardımlar yapılırken bu hususun da unutulmaması gerekiyor.

Bu girişten sonra sizi, oğlumun da üye olduğu "Yeryüzü Doktorları örgütünün bir yazısı ve çağrısı ile baş başa bırakıyor, hiç değilse bir nafile (sadaka) kurban ile bu çağrıya cevap vermenizi diliyorum.