HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Din, gelenek, çağdaşlık ve kadın
Kadının zayıf ve çâresiz olduğu durumlarda ve şartlarda karşı cins tarafından ezildiği, horlandığı ve sömürüldüğü tarihten günümüze görülmüş ve yaşanmıştır. İlâhî dinler, belli kültürler çerçevesinde yapabildikleri kadar onları koruma, yaratılıştan verili bulunan konumlarına oturtma, gaspedilen haklarını kendilerine geri verme işlevini de üslenmişler, bu konularda önemli başarılar kaydetmişlerdir. Ancak dinlerin etkisi mensuplarının kabûlüne bağlı bulunduğu, ilâhî yaptırımların çoğu âhirete bırakıldığı, imtihan dünyasında serbest irâde ile itâat talep edildiği; günaha, isyana ve kötülüğe de hürriyet tanındığı için dinlerin ıslâhatı tam ve devamlı olamamış, gelenekler dînî beşerî arzulara indirgeyebilmiş, geçmiş dinlerin kitapları beşer eliyle ve nefsanî isteklere uygun olarak yeniden yazılabilmiş (tahrif edilmiştir), son dînin kitabı da amacına ters yorumlanabilmiştir. Erkek gibi Allah'ın kulu olan ve bu bakımdan hiçbir farkı bulunmayan kadın; başka tür bir varlık kategorisine itilmiş, yine ezilmiş, horlanmış ve sömürülmüştür.
Son ve kâmil ilâhî din olan İslâm geldiğinde kadının durumu yine ıslâha muhtaç bulunuyordu. Allah Teâlâ Peygamberine (s.a.v.) verdiği talimât ile bu ıslâhatı iki aşamada gerçekleştirmeyi murad etti: O çağda olabilecekleri hemen, ileride olabilecekleri de zamanı gelince. Bu iki aşamalı ıslâhın tipik örneği cariyelerle ilgili olanıdır. Cariye kadın alınıp satılan bir mal idi, hemen hiçbir hakkı yoktu, boğaz tokluğuna çalıştırılır ve kullanılırdı. İslâm ona bir seri hak getirdi, artık o, hür olmasa bile insandı ve hürriyetini elde edebilmesi için kapılar açılmıştı. Peygamberimiz (s.a.v.) kendisine intikâl eden bütün cariyeleri hürriyetlerine kavuşturmuş, başkalarını da böyle yapmaya teşvik etmiş, Kur'an-ı Kerim de onların (ve kölelerin) isteklerine bağlı olarak ve olmayarak hürriyete kavuşmalarını sağlamak üzere bir dizi tedbir getirmişti. Bütün bunların sonunda İslâm âleminde, kısa zaman sonra köle ve cariyenin kalmaması, devam ettiği süre içinde de insan, hattâ sahibinin kardeşi, çocuğu gibi muamele görmesi gerekirdi, ne yazık ki böyle olmadı; beşerî irâde ve arzu, ilâhî irâdeye uymadı, gelenek bu konuda dîni kendine uydurdu, asırlar boyunca -hayvan pazarları gibi- esir pazarları kuruldu.
Kadın konusunda da İslâm'ın hedeflediği iyileştirme irâdesi geleneğe yenik düştü, erkekler günaha düşmemek için kadını ortalıktan kaldırmayı, sosyal hayattan çekmeyi, dört duvar arasına hapsetmeyi yeğlediler; öyle ki onun mescide gitmesinin câiz olup olmadığını bile tartıştılar, sonunda " namazlarını da evinde kılsın daha iyi" dediler. Hem İslâm'a hem de fıtrata aykırı olan bu tutum asırlar sonra da olsa beklenen tepkiyi getirdi, modern dünyada esen rüzgâra ayak uyduran müslüman kadın da erkek hegemonyasına baş kaldırdı. Aklın, fıtratın ve dînin gereğine uyarak kadına lâyık olduğu yeri ve değeri vermeyen müslüman erkekler zor karşısında adım adım gerilemeye başladılar, fıkıhçılar (İslâm'ın yorumcuları) da yeni hak ve özgürlüklerin bir kısmını meşrûlaştırmanın yolunu aramaya ve bulmaya koyuldular. Şimdi din, gelenek ve çağdaşlık köşelerinin oluşturduğu üçgen içinde müslüman kadının yeni imajı oluşuyor; hak, özgürlük ve ödevleri belirleniyor. Bu bağlamda yapılan tartışmalardan biri de şu soruya cevap bulmayı amaçlıyor: "Müslüman kadın nereye koşuyor?" Daha iyi müslüman mı oluyor, kendini ezen geleneğin zincirlerini kırayım derken çağdaş geleneğin zincirine mi bağlanıyor, yoksa başka bir şey mi oluyor. Oluyor mu, olduruluyor mu? Bu soruların cevabını bir başka yazıda arayalım.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler