HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Laik Düzende Dini Yaşamak
Laiklikle ilgili maddelerin anayasalarında yer alıp almaması ve uygulama bakımından Batı ülkelerini birkaç guruba ayırmak gerekir. Birçok Batı ülkesi anayasasında laiklik maddesine yer verilmediği gibi tam aksine maddeler konmuş, mesela devletin vazifeleri arasında hıristiyanlığın ilke ve ahlakının yayılması, korunması gibi tamamen dinî olanlar da zikredilmiştir. Şu halde Fransa'da ve bizde olduğu gibi anayasada laiklik ilkesine ve terimine yer vermek ne demokrasinin, ne de çağdaşlığın olmazsa olmaz şartıdır.
"Mevzuatında veya uygulamada laisizme yer veren bir ülkede fert ve toplum olarak dinin yaşanması mümkün müdür?" sorusuna da tek bir cevap vermek mümkün değildir. Bu cevap, sorulan ülkenin laiklik anlayışına ve uygulamasına göre değişik olacağı gibi orada yaşanacak dine göre de farklı olacaktır. Eğer bir dinin cemiyet hayatını da içine alan talepleri yoksa ve fertlerin dinî hayatlarını yaşamaları ülkenin anayasal düzeni için bir tehlike teşkil etmiyorsa Batı'da fertlerin, dinî hayatlarını -bu sınırlama içinde- serbestçe ve kolayca yaşayabilecekleri söylenebilir. Ama mesela Fransa'da olduğu gibi "resmi okullarda müslümanların inançlarına uygun giyinmeleri ve bu cümleden olarak kızların başlarını kapatmaları anayasal düzen ve kanunlar ile çatışır" deniyorsa ferdin dinî hayatını yaşaması önünde engeller var demektir; örneğimizdeki kız ya başını açacak, yahut da resmi okullarda öğrenim görmekten mahrum kalacaktır.
Din İslâm, ülke de Türkiye Cumhuriyeti ise dinin serbestçe ve kolayca yaşanabileceğini söyleyenler ya siyaset yapmakta, kendi yol ve yöntemi bakımından böyle söylemekte fayda görmektedirler yahut da dini yaşamayı denememişlerdir. Üçüncü ihtimal ise kişinin, dini eksik bilmesi, yaşadığını İslâm zannetmesidir. Evet bu böyledir; çünkü İslâmın müslüman fertten olduğu gibi müslüman cemiyetten de talepleri vardır. Fert dinin emri ile din dışı otoritenin emri çelişip çatıştığında dinin emrine uymak zorundadır, ulü'l-emre itaat şartlıdır; önce ulü'l-emr (yönetim) Allah'ın emirlerine uyacak, sonra da yönetilenler yönetimin -dinin emirleri ile çatışması mümkün olmayan- emirlerine itaat edeceklerdir. Müslüman toplum, hayatının bütününde Allah'ın irade ve rızasını kollayacak, bunlara aykırı bir cemiyet hayatını düzeltmek için elinden geleni yapacaktır. Türkiye'de böyle bir cemiyet hayatından söz etmek bile laiklik ilkesiyle çatışır, hatta suç teşkil edebilir.
Devlet ve cemiyet hayatının İslâm dışı, lâ-dinî, laik olduğu, ilhamını yalnızca akıl ve bilimden aldığı ülkelerde müslüman ferdin dinini yaşaması da büyük güçlükler, bazen imkansızlıklar arzetmektedir. Şu örnekleri birlikte düşünelim: Beş vakit namaz kılan bir müslümanın, vazife yaptığı veya bulunduğu yerde namaz kılacağı bir mekân tahsis edilmemiş ise veya namaz kılanlar mimlenerek vazifeden atılıyorsa bu ibadetini yerine getirmesi mümkün müdür? Kontenjan yüzünden hacca gitmesine izin verilmezse hac ibadetini yapabilir mi? Din eğitimi ve öğretimi -laik ve kendine göre bir ideolojisi bulunan- devletin denetim ve gözetimi altında olursa, devlet, öğretmeninden müfredatına ve kitabına kadar her maddeye müdahale ederse müslüman kendi inanç ve düşüncesine uygun din eğitimi ve öğretimi yapabilir mi? Tasarruf teşvikinin büyük ölçüde faize dayandığı, finansmanın da faizle yürüdüğü bir ekonomi zemininde, faizi haram bilen ve ona yaklaşmak istemeyen bir müslüman müteşebbis, başka bir teşvik aracı ile sermaye toplayabilir mi? Faize bulaşmadan sermaye bulabilir mi? Faize bulaşmayan bir şirket bulup onun hisse senedini alabilir mi?
Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bir gerçeği inkâr etmek mümkün değildir: Bu şartlarda müslüman ferdin dinini yaşaması ya güçtür yahut da imkansızdır.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler