HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kur'an Müslümanlığı
Bir bakıma bütün müslümanlar Kur'an müslümanıdır; çünkü İslâmın temel kaynağı Kur'an'dır, başta sünnet olmak üzere diğer kaynaklar hem meşrûiyyetlerini bu ilahi kitaptan alırlar, hem de ona aykırı olamazlar. Bu bakımdan diğer kaynakların verilerini kanunlara benzetirsek Kur'an bunlara nisbetle anayasa gibidir. Ancak günümüzde "Kur'an müslümanlığı" denildiği zaman bundan, bu genel mânâ değil, başka kaynakları -özellikle sünneti- dışlayarak İslâmı yalnızca Kur'an'dan anlamayı ve almayı mezheb edinen bir gurubun yaklaşımı kastedilmektedir. Bunları da arapça ve usul bilenler ile bilmeyenler diye ikiye ayırmak, "mealcileri" ikinci gurup içinde görmek mümkündür.
Biz bu yazımızda Kur'an müslümanlığı davasını güdenlerin iyi niyetle yola çıktıklarını, başka kaynakların İslâmı yozlaştırıcı etkilerinden kurtulmak için böyle bir yöntemi benimsediklerini kabul ederek/varsayarak kısa bir tenkit denemesi yapacağız. (Kötü maksatlarını gizlemek için böyle bir sloganın peşine düşenler olabilir ve bunlar, bu yazının muhatabı değildir.)
1. Hz. Peygamber (s.a.) olmasaydı Kur'an da olmazdı. Bize bir kitap getiren ve "bu Allah'tandır" diyen odur, kendi sözlerini titizlikle Kur'an ayetlerinden ayıran odur, Kur'an'ın varlığı ve sıhhati Hz. Peygamber'i devrede tutmaya bağlıdır.
2. Kur'an'ı vahiy yoluyla Allah'tan alıp ümmete tebliğ eden Peygamber'e Allah Teala, yine bu kitabın içinde, tebliğ vazifesinden başka vazifeler vermiş ve onun bazı özelliklerinden/imtiyazlarından bahsetmiştir. Kur'an'a göre O (s.a.) alemlere rahmettir, şahiddir, uyarıcıdır, müjdeleyicidir, Allah'a çağırıcıdır, etrafını aydınlatan bir ışıktır, Allah'ın güzel dediği örnektir, vahyi açıklayandır, uygulayandır, yapıp ettikleri Allah Teala tarafından denetlenen ve yanıldığı takdirde uyarılan ve yanlışı düzeltilendir, Allah'ın ve meleklerin salâtına (yusallûne ale'n-nebiyy) mazhar olan, müminlere de, O'na salât ve selam vazifelerini yerine getirmeleri emrolunandır, hakkında "Resule itaat eden şüphesiz Allah'a itaat etmiş olur", "Allah'ı seviyorsanız bana uyun, peşimden gelin ki, Allah da sizi sevsin", "Resul size neyi getirirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da uzak durun" buyurulandır... Bütün bu özellikleri görmeyip, bunları Kur'an mantığı ve fıtri akıl ile çelişen yorumlara ve saptırmalara tabi tutup O'nu bir hoperlör mevkiine koymak, aldığını nakletmenin ötesinde bir vazifesi ve selahiyetinin bulunmadığını ileri sürmek hem gaflettir, hem de -hangi mânâda olursa olsun- Kur'an müslümanlığına aykırıdır. Hem Kur'an müslümanıyım diyeceksin, hem de Peygamberi, Kur'an'ın tarifi ile benimsemeyeceksin; böyle saçmalık olmaz!
3. Kur'an'ı doğru okuma ve anlamanın doğru/uygun yöntemi Hz. Peygamber'e dayanmak durumundadır, çünkü O, ilahi kitabı -anlamadan- tebliğ etmemiştir, vazifesi/işlevi tebliğden ibaret değildir; tebliğ ettiğini anlamış, anlatmış ve uygulamıştır. İşte sahih sünnet bu "anlama, anlatma ve uygulamadır". Bu sünnetin içinde anlama usulünün (yöntemin, metodolojinin) temel ilkeleri, nirengi noktaları vardır. Bunları gözardı ederek ortaya konacak bir yöntemin isabet ve uygunluk ihtimali azdır, buna aykırı yöntemlerin uygunluk ihtimali ise sıfırdır; çünkü Hz. Peygamber'in anlama yöntemi Allah'ın kontrolü altında oluşmuş ve işlemiştir.
4. Kur'an tercümeleri (mealleri) birer tefsirdir, hiçbiri Kur'an'ın aynı değildir, hiçbir meal Kur'an'ı bütün mânâları, mazmunları ve muhtevası ile kapsayamaz, ihata edemez, tüketemez, ilahi kitap bütün mealleri ve tefsirleri aşar ve onların dışına taşar. Meallerden ve tefsirlerden faydalanılır, ancak bunlar Kur'an'ın yerine konamaz, onlarla yetinilemez.
Hasılı Kur'an müslümanlığı, Muhammed Mustafa (s.a.)nın, O örnek ve kâmil insanın anladığı, açıkladığı, hem kendi hayatında hem de -örnek olmak üzere yetiştirdiği- ilk ümmet nümunesinin hayatında uyguladığı müslümanlıktır. Kadim müctehidler bu örnek üzerinden yürümüşler ve İslâmı doğru anlamışlardır. Bu yoldan ayrılıp doğru yaptıklarını -kendilerinin değil, eskilerin yanıldığını- söyleyenlerin rehberi şeytandır ve nefistir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler