HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 

Soru-(224) Din karşıtları boş durmuyor, gençliğe kurulan tuzaklar.

Bir üniversite öğrencisinden, ilginizi çekeceğini umduğum bir mektup aldım, onu, ifadesine dokunmadan verdikten sonra bir iki ekleme yapacağım.

"Selamün aleykum.
Ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bu mesajımı, sizlere içimden gelen bir şeyleri anlatmak amacıyla yazmak istedim.
Üniversitede İngilizce hazırlık okumakla birlikte ikinci senem oluyor. Her fikre sahip öğrencilerle arkadaşlığım vardır. Bir şekilde fikrini, davranışını sevmediğim öğrenci ile arkadaşlık yapmak istemediğim halde kendimde manevi bir zorunluluk hissediyorum. Bir akşam üniversitede ülkücü arkadaşlar tarafından hazırlanan bir eğlence partisine gittim. Parti pek hoşuma gitmediği için erken çıktım ve o yere yakın diğer arkadaşlarımın (ateist) evi bulunuyordu. İçimden onları da görmek geldi ve onlara gittim. Evde 35-40 yaşlarında bir adam vardı. Kanepede 5-6 tane kitap gördüm ve selam vererek hemen kitaplara bakmaya başladım. Arkadaşlarım benim inancıma bağlı biri olduğumu biliyorlardı. Kitabın yazar Turan Dursun. İlk defa duyuyordum. Kitabın içine baktığımda Kur'an-ı Kerim'in ayetleri ve Arapça metinler gördüm. İlk bakışta çok şaşırmıştım, şu ateist arkadaşlarım müslüman mı oldular diye hayret ederken kitaptan küçük bir paragraf okuduğumda meğer kitap Allah (c.c.) ve Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) hakkında her türlü iyi olmayan fikirleri ayet ve hadisleri noksan ve ayet veya hadismiş gibi kendi sözlerini katarak anlatan bir eser idi. Belki bu konuda bilginiz var ama iyi ki bu güne kadar bu konularda cahil kalmışım. Adam o kitapları bedava dağıtıyordu. Ben 4 kitabı da ondan bedava aldım. Bir tanesinde Arapça'dan tercüme edilmiş kısım vardı, aynı şekilde Arapça metni de kitapta vardı ve şu şekilde ''yanda alt çizili arapça yazısı şöyle anlatıyor: Muhammed peygamber bir gün Halid bin ...'e diyor ki, "Git falan kavmi İslam'a davet et". Halid gidip o kavmi İslam'a davet eder. Onlar biz Sâbiî'yiz diye tekrarlamışlar. Bunun üzerine Halid kimilerini öldürür kimilerini de esir alır.'' Kitapta metnin bu kadarı tercüme edilmişti. Oysa Arapça devamında şu ifadeler de vardı: ''...Halid farkına varıp ve yemin ederim ki Resülüllah'a (s.a.v.) danışmadan hiç kimseyi ne öldürürüm ne de esir alırım. Sonra gider Resülüllah'e (s.a.v) bu durumu anlatınca Resülüllah (s.a.v.) her iki elini kaldırarak 'Ya Rabbim Halid'in yaptığı bu davranıştan dolayı özür dilerim bizi beri kıl' iki defa tekrar etti.'' Arapçasını okuyarak anlattığımda biraz hayret ettiler. Fakat imana gelmeleri hiç de kolay görünmüyor. Çünkü bunlar çocukluğundan beri okumaktadırlar ve böyle kitaplar okumaya alışmışlar. Çünkü bir kişi çocukluğunda ne tür işler yapıyorsa genel olarak öyle devam eder bence. Ben kendim bile bu güne kadar özel kitaplar okumaya sevk edilmişim fakat hiçbir zaman İslam'ı övmeyen kitaplar okumamışım; bu benim ortaokul hocamın ve aynı zaman da bana Elif-Ba'yı ders veren hocalarımın tavsiyeleriydi. Ta ki dinimi iyice öğreninceye kadar. Ben Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kürtçe'yi iyice biliyorum. Şu anda ise Almanca öğrenmekteyim. Benim en büyük idealim ise Üniversiteyi bitirdiğimde (Allah'ımın izniyle) böyle kitaplara karşı inancı (İslamiyeti) geliştirecek eserler (kitap, internet, medya vs.) üreterek ilköğretimdeki öğrencilere ücretsiz bir şekilde sağlamayı düşünüyorum. Ben şu anda Arapça Tefsir-i Kadi Beydavî ve Dört Mezhebin fıkıh kitabını okumaktayım. Eğer Turan Dursun'un kitabını okumayı düşünen olursa bence ilk önce kendi inancı ile ilgili bir çok kitap okuyup bilgi sahibi olması gerekir. Ben arkadaşlarıma Arapça'dan tercüme ettiğimde, ''Ya .... sen ondan daha mı iyi biliyorsun, sen de benim gibi bir öğrencisin, adam yıllarını vermiş buna, aynı zamanda alimlere zamanında meydan okuyan bir müftü ve de söylediği her sözünü ayet ve hadislerle ispatlamıştır.'' diyorlardı, beni dinleyecek gibi değillerdi.
Ayrıca tahminim olarak bu ücretsiz dağıtma işi komünistliği yaymak amacıyla TKP'nin işi olabileceğini düşünüyorum. Aslında ateistlik bildiğiniz gibi Allah (c.c.) varlığını inkar etmektir. Fakat bu kitaplarda inkar etmeyip de O'nu zalim ve acımasız (haşa) olarak değerlendirilmiştir. Aynı akşam kitapları bedava dağıtan adam ''Bildiğim kadarıyla bir zamanlar saf bir kalb ile sevdiğim çok iyi bir Allah'ım vardı. Ama bir gün al sana bedava kitap oku istediğin kadar diyerek bu kitapları elime verdikleri zamandan beri zalim bir tanrım vardır.'' dedi. Ben, "Siz niye başkasına bedava okutuyorsunuz?" diye sorduğumda maalesef bilgisizce kafa sallamaktan başka cevabı yoktu. Bu durum size böyle uzun bir mesaj yazmama neden oldu. İnanırım ki siz benden çok daha bilgi sahibisinizdir. Aynı zamanda benden daha çok imkana da sahipsiniz. Zaten benim o bozuk kitapları almamamın nedeni belki de ailemin maddi sorunuydu. Böyle konularda bir eser üretebilirsiniz, bence o eser var oldukça siz Allah yolunda cihad ediyorsunuz ve şehid olarak Allah (c.c.) huzuruna çıkarsınız. Aynı zaman da yazacağınız eserin adı 'Cehenneme gitmenin yolları', 'Tanrı ile Konuşan Adam' benzeri isim olmalı ki, bu tür insanlar tarafında ele alınsın, aksi halde bir müslüman bile almaz. "Müslüman olan olur olmayan olmaz" diyebiliriz, ama Allah'ımızın emirlerini insanlara gerekli yollarla ve doğru bir şekilde anlatmak görevimiz olduğunu biliyorsunuzdur. Bütün bu yazdıklarımın tarafınızdan iyi değerlendirilmesini ümit ederim. Ben sizin bir öğrenciniz olarak bunları size yazdım.
Allah (c.c.) bizden sizden cümle müslümanlardan razı olsun. İnanmayanları ıslah etsin! (Necat)"

Cevap:
Evet, mektup bu kadar. Okullarda verileni yeterli olmadığı için din eğitimi işini müslümanların, sivil bir faaliyet olarak ele alıp düzgün bir şekilde yürütmelerinin ne kadar gerekli olduğu bu mektuptan da anlaşılıyor. Din karşıtları boş durmuyorlar, gerçekleri yansıtmadığı halde kafa karıştıran, gençleri dinlerinden soğutan, kafalarına olmadık şüpheler sokan kitapları yazıp, yazdırıp, ev ev dolaşarak bedava dağıtıyor, bununla da kalmayıp dağıtıcı militanlar aracılığı ile beyin yıkıyorlar.
Sevgili gencin mektubunda geçen bir iki noktayı tashih ve tekmil etmek gerekiyor:
1. Anlatılan olay sahih hadis kitaplarında vardır. Buhârî'deki bir rivayet şekli şöyledir: Sâlim'in, (harekâta katılan, olayın şahidi olan) babasından rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.) Hâlid'i, Benî-Cezîme kabilesine gönderdi. Kabile halkı "Eslemnâ: Müslüman olduk" demeyi beceremedikleri için "Asba'nâ: Eski dinimizi terk ettik (bu mânada sâbi'î olduk)" dediler. Komutan Halid, (bu sözden, kabilenin müslüman olmayı da, anlaşmayı da reddettikleri anlamını çıkardığı için) onlarla çarpışmayı emretti, kimini öldürüyor, kimini esir alıyordu, her birimize (harekâta katılanlara) esirlerini dağıttı ve onları öldürmemizi emretti. (Sâlim'in babası): "Vallahi Peygamberimize sormadıkça esirimi öldürmem, hiçbir arkadaşım da öldürmez" dedim. Sonra Peygamberimize gelip durumu anlattık. O da Allah'a iltica ederek iki kere şöyle dedi: "Allah'ım, Hâlid'in yaptığından beni sorumlu tutma, bunu asla onaylamıyor ve sorumluluğundan sana sığınıyorum!". (Ahkâm: 93/35).
2. Turan Dursun'un bazı kitaplarına, Prof. Dr. Süleyman Ateş Hoca cevap verdi, bu cevabi kitapları bulup okumak ve dağıtmak yararlıdır. Ben de o yazarın, Peygamberimizin aile hayatına dil uzatan bir yazısına cevap vermiş ve bunu "İslam'ın Işığında Günün Meseleleri" isimli kitabımda yayımlamıştım.
3. Dilerim müslüman gençlerimiz, bu mektubun sahibi gibi, dünya hayatı ile ilgili işleri, tahsilleri ve meslekleri ne olursa olsun aynı zamanda dinlerini ve Kur'an dilini öğrenir, İslam'ın güzelliklerini idrak eder, onu yaşar ve korurlar. Bir asrı bulmayan dünya ömrü için bütün ömür sermayesini sarfedip, ebedî âleme birikimsiz ve hazırlıksız göçmek en büyük iflas olsa gerektir. Müslüman dünyaya geliş amacını/hikmetini unutmamalı, hayatını bu hikmet doğrultusunda yaşamaya gayret göstermelidir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Soru
Sonraki Soru
Bütün Soruları Listele
Bütün Soru Konularını Listele
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Soru Sonraki Soru Bütün Soruları Listele Bütün Soru Konularını Listele