HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 

Soru-(208) Çifte cinsiyet veya üçüncü cins ve Cinsiyet Değiştirmek Meseleleri

Çifte Cinsiyet veya Üçüncü Cins ve Cinsiyet Değiştirmek Meseleleri

Fıkıh kitaplarımızda "hunsâ" diye bilinen ve kendisinde erkeklik ile dişilik organlarının birlikte bulunduğu veya ikisinin de belirli olarak bulunmadığı kimseler ile cinsiyetlerini değiştirenlerin dini durumlar son zamanlarda sıklıkla sorulmaya başlandı. Bu neviden bir soru listesini maddeler halinde ve vaktimin el verdiği ölçüde cevaplandıracağım:
1. Benim bilgime ve soruşturmalardan aldığım sonuca göre yaratılıştan (biyolojik ve fizyolojik özellikleri itibariyle) kadın olan bir kimse ameliyatla erkek, erkek olan bir kimse de ameliyatla kadın olamıyor; yani bazı organların kestirip aldırsa ve bazı organlarında değişiklik yaptırsa da bütün fonksiyonlar ve özellikleri ile cinsiyet değiştiremiyor ve hele hele erkek iken kadına dönüştürülüp de çocuk sahibi asla olamıyor, keza kadın iken erkeğe dönüştürülüp de bir kadını hamile bırakamıyor.
2. Allah Teala Kitabında insanoğlunu, ya erkek veya dişi olarak yarattığını bildiriyor, bu iki özelliği birden taşıyan bir üçüncü insan nev'i yarattığını bildirmiyor. Şu halde fıtraten (yaratılıştan) insan ya erkektir yahut da dişidir. Bu iki cinsiyetin belirleyici organ ve işaretlerini birlikte taşıyanlar, ikisine birden sahip olanlar, bir manada fıtrata aykırı, sakat, fazlalıklı veya eksiklikli doğanlar gibidir. İnsanın iki kulağı, bir burnu, iki ayağı, on parmağı... vardır; bir çocuk bu organlarında bir fazlalık veya eksiklik ile doğarsa bunu "Allah böyle yaratmıştır, demek ki O'nun yaratışına göre bir insan çeşidi de budur" diye karşılamak yerine, sebeplerini keşfederek -veya keşfetmeyi bekleyerek- anormal kabul etmek gerekecektir.
3. Yaratılış itibariyle kadın olan kendini kadın gibi, erkek olan da erkek gibi hisseder. Eğer bu hissediş ve karşı cinse yönelik alakada bir değişiklik, bir terslik varsa yine bunu yaratılışa değil, hastalığa, sakatlığa, irsiyet veya eğitimden gelen bir bozukluğa bağlamak ve tedavisi için çareler aramak gerekir. Çünkü normale uymayan anormaldir, düzeltilmesi gereken bir durumdur.
4. İslam, canlı varlıkların yaratılıştan var ve normal olan özelliklerinin, organlarının, şekillerinin değiştirilmesine izin vermemekte, bunu "Allah'ın yaratışını değiştirmeye kalkışma" olarak değerlendirmekte ve lanetlemektedir. Şayet normal dışı bir eksiklik, fazlalık, çirkinlik, arıza var ise bunun düzeltilmesi (bu manada estetik ameliyat) caizdir, tedavi olarak kabul edilmektedir. Bu genel hükme ve kurala göre biyolojik ve fizyolojik olarak erkek veya kadın olan bir insanın, sırf kendisini karşı cinsten gördüğü, böyle hissettiği, bu yüzden bunalıma girdiği için ameliyat edilerek karşı cinsin bazı özelliklerine ve organlarına kavuşturulması asla caiz değildir, bu tedavi değil, bozma ve dejenere etmedir. Bu yüzden bunalıma girenler, başka sebeplerle bunalıma girenler gibi erbabı tarafından tedavi edilmelidirler. Bir kimse ruh hastalığına tutulduğu için burnunu kurbağa, parmağını akrep zannetse, böyle görüp, böyle hissetse, bu kimseyi tedavi etmek için burnunu veya parmağını kesen bir tabibi ne duydum, ne gördüm, ne de bir yerde okudum!
5. Doğuştan iki cinsin de bazı organlarını taşıyan kimselere bakılır; bunlardan hangisi fonksiyonlar itibariyle güçlü ve etkili ise kişi o cinsiyette ve o sıfatta kabul edilir, bu durumda diğer fazlalıklar anormal sayılarak ameliyat yoluyla giderilir ve bu, altıncı parmak, üçüncü ayak gibi anormal bir fazlalık olduğundan giderilmesinde dini bir sakınca bulunmaz.
Gerçekte var olup olmadığını bilmemekle beraber her iki organ ve özelliği eşit olarak taşıyan (hunsây-i müşkil) bir insan bulunursa onun psikolojisi, kendini hangi cinsten gördüğü, saydığı, hissettiği esas alınır ve buna göre işlem yapılır; yani dini bakımdan kendisine böyle davranıldığı gibi tedavi ve ameliyat bakımından da buna göre hareket edilir.
Eğer doğuştan her iki cinsin de belirleyici organ ve alametlerini taşımayan (bu çeşit hunsây-i müşkil) bir insana rastlanırsa ona da bir önceki maddede olduğu gibi davranılır; hissi ve eğilimi göz önüne alınır.
Günlük hayat, kılık kıyafet, tesettür, haklar ve borçlar... bakımından da hunsâlara yapılacak muamele, yukarıdaki maddelerde açıklanan sonuçlara, işlemlere ve kabullenişlere göre olacaktır.
Allah Teala'nın bu gibi kullarına muamelesi, şüphesiz adalet, rahmet ve muhabbet çerçevesinde olacaktır; yeter ki, onlar da diğer kullar gibi iradeleri dahilinde bulunan alanda Allah'a itaat ve kulluktan ayrılmasınlar. Ayrılmaları halinde ise yine muamele, normal olup da günah işleyen kullarınkine eşit olacaktır.

(Bu konuda ileri bir tarihte başka birinin sorusuna cevap:)

Cinsiyet değiştirmek

Mektubunu aldım. İngilizce fetvayı tercüme ettirdim ve okudum. Ezher'in Fetvası, benim tahmin ettiğim gibi. Vücudunda her iki cinse ait organlar olan bir kimse ile ilgili. Böyle bir kimse başvurduğunda, doktorların vereceği rapor doğrultusunda, hangi cinsiyetinin organları baskın ise ameliyat ile onun ortaya çıkarılması ve diğerinin yok edilmesi caizdir; fetva bununla ilgili olup doğrudur, ben de katılıyorum.

Vücudundaki cinsel organlar bakımından tek cinsiyetli olduğu halde ya psikolojik takıntı veya sapıklık sebebiyle cinsiyet değiştirmek isteyenlere Ezher fetva vermiyor, ben de vermiyorum.
"İran'da böyle bir fetva verilmiş" deniyor ama, bu fetvayı verenler İran'ın takip ettiği, güvendiği âlimler değil, "bazı liberal din adamlarının bu yönde bir açılım meyli ve çalışması içinde oldukları" söyleniyor. İran'da böyle bir fetvayı ancak Merci Hameneî verebilir, diğerleri de buna uyarlar. Orada böyle bir fetva yok.

(Bu konuda başka birinin sorusuna cevap:)

Cinsiyet değiştirenler

Sağlam ve cinsiyeti belli iken ameliyat ve ilaçlarla cinsiyet değiştirmiş bir şahıs şer’i bakımdan değişmiş sayılmaz; eski cinsiyetine göre muamele görür. Böyle kimseler ile hamama gitmek başka yönden caiz değildir; yani kötü düşünce, tahrik ve zanna sebep olabilir.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Soru
Sonraki Soru
Bütün Soruları Listele
Bütün Soru Konularını Listele
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Soru Sonraki Soru Bütün Soruları Listele Bütün Soru Konularını Listele