HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


İslam'da devlet siyaset ve kamu hukuku

Önceki yazılarda özetlediğimiz dokuz temel kavram ve ilkeye emaneti, ehliyeti ve mükellefiyet gereği hürriyet (veya sorumluluğa dayalı selahiyet) ilkelerini ilave etmek, bunları yukarıdaki sekiz ilke içinde görmek de mümkündür; şöyle ki:

Hilafet emanettir, emanet ehliyete riayeti gerektirir, insanlar emanete riayet ve dünyaya geliş amaçlarını gerçekleştirmeye gayret etmekle yükümlü ve bundan sorumludurlar. Sorumluluk ve yükümlülük ancak kişinin hak ve selahiyetleri olursa anlam kazanır ve yerine oturur. Bütün insanlar emaneti yüklenme ve hilâfeti îfa bakımından fırsat eşitliği içinde yaratılmışlardır. Dinde zorlama yoktur; dileyen mümin, dileyen kâfir olur (hürriyet), hiçbir kimsenin diğeri üzerinde peşin üstünlüğü yoktur (eşitlik); üstünlük hür irade ve çaba ile elde edilecek fazilete (takvâ), üstün vasıflara bağlıdır.

Emanet, ehliyet, hüküm ve mülk birlikte işletilince sosyal ve hukuki adâlete de ulaşılır.

Kamu hukuku meselesine gelelim:

Gerçekten bu konu bence yanlış anlatılmış ve yanlış anlaşılmıştır. Bir çok insanın kafasında şöyle bir bilgi vardır. "Kitap ve Sünnet, özel hukuka çok yer vermiştir; fakat kamu hukukuna gerektiği kadar yer vermemiştir." Kamu hukuku hakkında ayet ve hadislerin az olduğu zannedilir. Bu anlayış kesinlikle yanlıştır. Doğru olanı ise, bu kaynaklardaki verilerin özel hukuka ait olan kısmının bilahere daha çok işlenmiş ve düzenlenmiş olmasıdır. Yani ayrıntılı olarak işlenmiş, düzenlenmiş kitaplardan hareketle kamu hukukuna ağırlık verilmesi gerekirken, bu faaliyet fert planında kalmış ve yetersiz olmuştur. Bunun arka planında tarihi sebepler bulunmaktadır. Bu sebeplerin başında ise istibdat ve saltanat vardır. Yani istibdat ve saltanatın, kendi otoritesinin münakaşa edilmesine, içtihat konusu yapılmasına tahammül edememesidir. Yoksa, bakıldığında birçok ayetin ve hadisin kamu hukuku ile ilgili olduğu görülecektir. Onun dışında Hz. Peygamber'in ve Hulefa-i Raşidîn'in yıllarca sürmüş olan toplum ve devlet yönetimi vardır ve Allah size "bütün davranışlarıyla örnek bir insan gönderiyorum" diyerek, bir toplumun ve devletin nasıl yönetileceğine de onunla yol göstermiştir.

Peygamberimiz, kendisinden sonra gelen halifelerin takip edilmesini, miraslarına sahip çıkılmasını istemiştir. Onların hayatlarında ve devlet tecrübelerinde değerli bir miras oluşmuştur. Fakat maalesef ileriki dönemlerde, bu miras zenginleştirilmekten ziyade tüketilmiştir. Kısaca toparlarsak, kamu hukukuna, devlete ve siyasete ait olup bütün çağlar için, en uygun mekanizmalarla, teamüllerle, modellerle doldurabileceğimiz çerçeve hükümler ve o çağa (asr-ı saâdete) ait özel hükümler, örnekler ve uygulamalar vardır.

18.05.2014



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi