HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Arttırmanın peşinde geçen ömürler

Tekâsür sûresinde Allah Teâlâ buyuruyor ki: "Çokluk peşinde koşup yarışma sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı".

Hadi dünya hayatında, olabildiğince çoğu elde etmekten ve alabildiğine haz peşinde koşmaktan başka amacı olmayan imansızlar, kapitalistler, aç gözlüler bütün ömürlerini çoğaltmanın peşinde harcıyorlar, peki bu dünyayı ahiretin tarlası, imtihan yeri, emanet, gelip geçici bilen, böyle inanan (inandıklarını söyleyen) müminlere ne demeli; onlar da çoğaltmanın peşinde koşma bakımından ötekilerden geri kalmıyorlar!

Müminler fert ve cemiyet olarak bütün imkanlarını, Allah'a makbul bir kul olmanın, bu kulların kurduğu bir cemiyeti, bir medeniyeti, bir dünya düzenini insanlığa sunmanın peşinde olmalı değiller mi?

Bir karış toprak için insan öldürenler, biraz daha fazla kazanmak için insanları yoksullaştıranlar veya yoksulları süründürenler, alırken süzgeci geniş tutup verirken kılı kırk yaranlar nasıl Müslüman oluyorlar!

Birileri normal bir hayat için gerekli olan ihtiyaç maddelerini temin edemiyor, diğerleri fazlayı daha da artırmanın peşinde koşarken yokluk ve yoksulluk içinde harama el uzatmaya mecbur kalanların halini görmüyorlar. Bu durumda fıkıhçılar elbette "zaruret kaidesine göre" fetva verecek, çaresiz kalanlar için ihtiyaç miktarı nesnenin -normal durumlarda meşru olmayan yollardan- temin edilebileceğini söyleyecekler; ama şurası unutulmamalıdır ki, insanları bu duruma düşürenlerden mutlaka hesap sorulacaktır!

Evet, zarurete düşen, ihtiyacını karşılamazsa sıkıntı çeken, hayatı normal olmaktan çıkan insanlar başka kapı kalmayınca faizli krediye de başvururlar; ama bunun günahı, servetlerindeki yoksul haklarını ödemeyenlerin boynundadır.

Bir kimsenin meskene, yiyeceğe, giyeceğe, taşıta, tedaviye vs… ihtiyacı bulunduğunda elinde fazlası olanlar ona karşılıksız yardım etmelidirler. Bunlarla alış-veriş yapanlar müsamahalı davranmalı, ucuz ve gerekirse mümkün olduğu kadar az kâr ile vadeli vermelidirler.

Katılım bankaları darlık içinde olanlara mesken, araba vb. alıp sattıklarında, mümkün olan en az kâr ile işlem yapmalıdırlar.

Bütün bunlar yapıldığında hiçbir mümin, faizci bankanın kapısını çalmaz.

Elinde imkan olanlar vazifelerini yapmazlar da yoksullar, zaruret icabı faize veya başka bir mahzura el uzatırlarsa bunun da günahı, yoksulun halini görmezden gelerek "servetine servet katma peşinde ömür geçirenlere" ait olacaktır.

23.08.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi