HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Hangisi katil

İkinci Dünya Savaşı sırasında Stalin yönetiminin acımasız baskılarına dayanamayan bir grup Azeri Türk'ü, "öz kardeş" saydıkları Türkiye'ye sığınmaya karar verip yola çıkıyorlar (1945). Can pazarı bir kaçış yolculuğundan sonra Aras Nehri'nin üzerinde bulunan Boraltan Köprüsü'nü (Iğdır) geçiyorlar ve Türk sınır karakoluna sığınıyorlar. 146 Azeri Türk'ü kurtuluşun tarifsiz sevincini yaşıyorlar. Başta Karakol Komutanı olmak üzere Mehmetçikler, Azeri kardeşlerini bağırlarına basıyor, ekmeklerini onlarla bölüşüyor, yataklarını ikram ediyorlar. 146 soydaşın hayatlarını kurtardıklarını düşünerek onlar da mutlu oluyor.

Sevinmekte acele ettikleri kısa bir süre sonra anlaşılıyor. Zira Karakol Komutanı'nın üstlerine yazdığı mektuba gelen şifreli cevap, inanılmaz bir "kara haber"dir: "Karakolunuza sığınan Azerileri derhal Sovyet yetkililerine teslim edin!" Komutan bu işte bir yanlışlık olduğunu düşünüyor. İnsan, öldürüleceğini bile bile kardeşini düşmana teslim eder mi? Buna vicdan dayanabilir mi? Daha tafsilatlı olarak durumu bir kez daha bildiriyor, fakat gelen cevap aynıdır: "Derhal teslim edin!" "Derhal teslim edin, yoksa vatana ihanetle yargılanacaksınız."

Azerilerin lideri Karakol Komutanı'na yalvarıyor: "Bizi siz kurşuna dizin, ama Moskof'a teslim etmeyin. Öleceksek, ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı Anadolu topraklarında ölelim."

Komutan ağlıyor, askerler ağlıyor, Azeriler ağlıyor... Ankara'daki yöneticiler ise, Stalin'le aralarında bir pürüz olmaması için soydaşlarını kurban etmeye çoktan karar vermişlerdir. "Milli Şef" İsmet İnönü şöyle buyurmuştur: "Sovyetler Birliği ile aramızda bir pürüz istemiyorum. Bir daha böyle küçük meselelerle beni meşgul etmeyin."

Çaresiz kalan Karakol Komutanı, "Bizi siz kurşuna dizin" diye yalvararak ağlayan 146 Azeri'yi gözyaşları içinde Kızılordu görevlilerine teslim ediyor.

Boraltan Köprüsü'nün bir ucu Türk toprağında, bir ucu Sovyet toprağındadır. Azeri kafilesi, Boraltan Köprüsü'nü yarıladıkları sırada, karşıdan yaylım ateşe tutuluyorlar. Buna rağmen, çoğunun son sözleri, "Yaşasın Türkiye" oluyor. Hepsi ölüyor.

Bu 146 insanı ölüme gönderen mi katil, yoksa:

Kendi vatandaşını suçlu masum ayırmadan, çoluk çocuk demeden öldüren, kendi insanının üzerine, düşmana atılmayan bombalar atan, kan deryası içinde mutlu nutuklar atarak dünyaya meydan okuyan Esed'den kaçarak Türkiye'ye sığınan yüzbinlere kucak açan, milyar liralar harcayarak onların ihtiyaçlarını karşılayan, Suriye'de adil bir düzen kurulsun diye gece gündüz diplomatik her yolu deneyen Erdoğan ve ekibi mi katil!?

İnsan bir şey söylemeden önce siciline baksa çoğu kez ağzını açamaz.

23.05.2013



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi