HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kasıtlı yanlış

İslamcılığı yalnızca siyaset, devlet ve bir partiye odaklamanın yanlış olduğunu yazmıştım; ama bu bir yanılma değil, kasıtlı saptırmadır.

Peki bu niçin yapılmaktadır?

Çünkü İslamcılık hem kavram hem de tarih boyunca temsili ve uygulaması bakımından tam, doğru, sahih bir çerçevede tasavvur edilir de buna yönelik açıklamalar ve değerlendirmeler yapılırsa onu ne dövmek ne de öldürmek mümkündür; bu kimsenin haddine düşmez! Fakat İslamcılığı bir partiye veya İslamcılığın bir tavrı, parçası, şartlara göre aşaması olan siyaset ve devlete odaklarsanız, İslamcılık budur derseniz onu kolayca döver, hatta öldürürsünüz (yani İslamcılık öldü, bitti, bu bir hayal idi, düş idi, geldi geçti dersiniz).

Defalarca söyledim bir daha yazayım:

İslamlaşma içinde farklı yöntemler, üslub, aşama anlayış ve uygulamaları olabilir; ancak düşünce ve faaliyet, İslam'a zıt bir cereyan ve durum karşısında İslam'a sarılmak, onu sahih olarak Müslümanların hayatında korumak, ötekiler arasında da yaymak olduğu sürece bunların tamamı 'İslamcılık'tır. Bu kelimeden hoşlanmayanlar 'dava, davet, İslamlaşma, cihad, Müslümanlığın gereği…' gibi isim ve ifadeler kullanabilirler, bunların da tamamı –benim anlayışıma göre– İslamcılıktır. Irkçılık, dinsizlik, İslam karşıtlığı, batılılaşma gibi düşünce ve hareketler karşısında illa da İslam, Müslüman kültürü ve medeniyeti diyenler İslamcılardır.

Bu büyük/geniş çerçeveye giren Müslüman, öncülerin öteden beri, yöntem ve aşamalar bakımından farklı anlayış, tutum ve uygulamaları olmuştur. Selefîyiz diyerek irfan (tasavvuf) yolunu dışlayan İslamcılar olduğu gibi Senûsîlerde gördüğümüz gibi ilim ile irfanı, din ve ahlak eğitimi ile cihadı, zikir ile üretimi bir arada yürütenler olmuştur. Konyalı Zeynelâbidîn Efendi, İranlı ve Afganistanlı Efgânî gibi tepeden ıslahat taraftarı olanlar bulunduğu gibi daha sonraki döneminde Abduh, Hindistanlı Ebü'l-Hasen en-Nedvî gibi tabandan başlamayı tercih edenler vardır.

İslamcılığı yanlış tanımlayan ve eleştirenlerin bir başka körlüğü (veya körlük taklidi) de ahlak eğitimi ile ilgilidir. Bunlara göre İslamcılar siyasete odaklanmakta, illa da İslam devleti demekte, Müslümanların, fert ve topluluk olarak ahlak eğitimini ihmal etmektedirler. Bu anlayış ve değerlendirme sadece yanlış ve eksik değil, aynı zamanda bir zulümdür/haksızlıktır. Her nedense bizde bazı yazarlar, mesela İhvan hareketinin ve bu hareketin öncülerinin karşısına merhum Bedîüzzeman'ı ve onun ıslahat hareketini koyarak karşılaştırmalar yaptılar, bunu göklere çıkarırken diğerlerini batırdılar. Bu da zulümdür ve herkesten önce Bedîüzzeman'ın isyan edeceği bir haksızlıktır. Yöntem farkı vardır ve ictihada, farklı şartlara göre tabîîdir; ahlak eğitimine gelince, İhvan'ın kurucusu kabul edilen Hasenü'l-bennâ da Bedîüzzeman da buna birinci derecede önem vermişler; önce iman ve ahlak, sonra hareket demişlerdir. Abduh ve Bedîüzzeman önce siyaseti (tepeden ıslahatı) denemişler, sonra şartların buna elvermediğini görerek tabanın eğitimine öncelik vermişlerdir.

Bilir bilmez İslamcılar hakkında konuşmak, değerlendirmeler yapmak, hele de birini alıp diğerini atmak, mensuplarını birbirine düşürecek ifadelerde bulunmak hiyanet değilse gaflettir ve bundan mutlaka uzak durulmalıdır.

Kur'an-ı Kerîm'in bize öğrettiği kural/hikmet şudur: Bizden öncekiler günahları ve sevapları, yanlışları ve doğruları, başarıları ve başarısızlıklarıyla gelip geçtiler; bizim vazifemiz onların izlerine basarak, yaptıklarını taklit ederek yürümek değildir, bizim vazifemiz, geçmişten örnek ve ibret alarak (istifade ederek) kendi zamanımızın gerektirdiği yol ve yöntemi –hepimizin ortak kaynak ve değerlerinden– bulup çıkarıp uygulamaktır. Bir de 'seninki, benimki' demeden, 'hepsi bizimki' diyerek hayırda ve hizmette yarışmaktır.

04.11.2012



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi