HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Şiarlar, şiar ibadetler

Dinin şiarları vardır, bunlar ülkelerin bayrakları, sınır taşları ve işaretleri gibidir, görüldükleri yerin kimliğini belli ederler. Cuma, bayramlar, ezan, cemaatle namaz, mescidler, selamlaşma ... dinî şiarlar (şe'âir-i dîniyye) olarak bilinir. İslam düzen ve ahlakının egemen olduğu bir ülkede dini okullar ile başörtüsü şiar niteliğinde değildir, ama laik, çoğulcu bir toplumda tesettürü (dinin talebine uygun örtünmeyi) sağlayan başörtüsü şiardır; tesettüre riayet edenlerin dinin emirlerine uyan orta yol Müslümanları olduklarını ifade eder. Örtünenler şiar taşıyalım, belli olalım diye örtünmezler, inançlarına uygun yaşamak için örtünürler, ama bu kıyafet aynı zamanda onların kimliklerini de ortaya koyar. Aynı nitelikteki toplumlarda din eğitimi ve din okulları da şiarlaşır, bu okulları tercih edenlerin dinle nasıl bir ilişki içinde olduklarını belli eder.

Bazı yazarlar çağımızda "dinin bireyselleştiğini", artık cemaat dini yerine bireyin dininin geçtiğini, dini yorum ve değerlendirmelerin de buna uygun hale getirilmesi gerektiğini ileri sürüyorlar. Bu yaklaşım, dinin mesela yalnızca siyasi boyutuna bakarak "siyasal İslam", belli bir kültür içinde anlaşılma ve yaşanmasına bakarak "Türk, Anadolu... İslamı" gibi kavramların üretilmesine benziyor. Aslında siyasal veya Türk İslamı'nın bulunduğu yer, çağ ve zamanda İslam'ın diğer (ictimai, ahlaki, manevî, edebî, derûnî...) tarafları da mevcuttur ve İslam her zaman bir bütündür; onun bir tarafının teori veya pratikte ihmal edilmesi, o kısmın yok olması manasına gelmez.

Tasavvufta "Allah'a giden yollar insanların sayısı kadardır" denir; bundan maksat "insanların sayısı kadar bireysel din vardır" demek olmayıp, "tek bir din ile ilişki kurma biçimi ve özel durumlara göre meşru seçenekler içinden seçim yaparak uygulama modeli birden fazla" demektir. Bireyin din hayatının toplum tarafından değerlendirilmesi söz konusu olduğunda ortada bir "sahih İslam" vardır ve ona göre değerlendirilme yapılır. Devlet dine karışmasa bile halkının çoğu Müslüman olan bir toplumda çeşitli sebep ve saiklerle bireylerin dini hayatları hakkında değerlendirme yapılır ve hüküm verilir; bu kaçınılmazdır.

Ayrıca İslam'a göre dini şiarların toptan (toplum olarak) terki hem caiz, hem de mümkün değildir. Şiarların terki zaman içinde dinin zayıflayıp etkisizleşmesine, hatta büyük ölçüde yok olmasına sebep olur. Bu sebeple dini kaynaklarda şiarlar üzerinde hassasiyetle durulmuş, geçmiş zamanlarda şiarların terki, bir topluluğun devletçe tedip edilmesine sebep sayılmıştır.

Bugün Türkiye'de başörtüsü ve din eğitimi için henüz başka seçeneği bulunmayan İmam Hatip okulları birer şiar niteliğindedir. Israrla bunları "siyasi şiar, simge" olarak değerlendirenler ciddi şekilde yanılıyorlar. Din eğitimi ve örtünme, henüz modern devletler ve rejimler yok iken de vardı, Müslümanlar din eğitimi alırken, bunların kurumlarını oluştururken, din böyle istiyor diye örtünürken asla siyaset yapmıyorlar, siyasi simge taşıma gibi bir niyetleri bulunmuyordu. Bugün de çocuklarını İmam Hatip okullarına gönderenler, öyle inandıkları için örtünenler (tesettüre riayet edenler) asla belli bir siyasetin askerleri, militanları, işçileri olmayıp yalnızca Müslümandırlar.

"Peki inandığı halde örtünmeyenler Müslüman değil mi?" şeklindeki sorunun cevabı da basittir: 1. Kendilerine göre eksiksiz veya eksikli ama çaresiz (zaruret yüzünden böyle davranan) Müslümanlardır. 2. Örtünenlere göre eksikli Müslümanlardır.

Dini ortadan kaldırmaya ve kitaplı bir dini kökten değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Din (İslam) ve dindar bulunduğu sürece de hem din eğitimi hem de örtünme bulunacaktır. Din özgürlüğünü, dinsizler lehine kısıtlamak yalnızca çatışmaya davetiye çıkarmak demektir. Yasakçılar, huzur ve barış düşmanları bu davetiyeyi çıkaradursunlar aklı başında olan dindarlar ve ötekilerin yapmaları gereken şey, farklıların bir arada yaşamaları için "adalet ve tahammül" çerçevesinde kurulacak bir düzen oluşturmaktır.

(Bu yazı beş yıl önce yazılmıştı; dine ve din eğitimine karşı olumsuz tavırlar değişmediği için bu bayram gününde bir daha hatırlatmayı uygun buldum).

29.11.2009



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi