Yâr ile Bayram... Bütün müminlerin bayramı aynı, her müminin bayramı farklı. Adı Ramazan veya Kurban Bayramı'dır, aynı gün veya bir gün farkı ile bütün müminler bayrama girerler, bayramda gözle görülür değişiklikler olur, insanlar arası ilişkiler sıcaklaşır, güzelleşir, birçok küs barışır, uzaklar yakın olur... Ama bir de her müminin kendine mahsus bayram şuuru, bayram duygusu, bayram anlayışı... vardır. Kimileri şükür normal hayata kavuştuk, artık oruç yasakları kalktı diye; Kimileri bir ayı farklı ibadetlerle geçirdik, Allah'ın affına ve ödüllerine layık olduk diye ve daha başka alelade sebeplerle bayram ederler. Ama bir de Hacı Bayram-ı Velî'ye bakalım, ne diyor? Bayram'ım imdi Bayram'ım imdi Yâr ile bayram edelim şimdi Hamdü senâlar hamdü senâlar Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm. Yâr ile bayram etmek üzere yola çıkıyor, sonra maksûduna eriyor, Yâr ile bayram saadetine mazhar olduğu için O'na hamdü senalarda bulunuyor. Yâr ile bayram, ibadetler sayesinde elde edilen yakınlığın (bir çeşit vuslatın) bayramıdır. Bir kutsî hadiste Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: "Benim bir dostuma düşmanca davranana ben de öyle davranırım. Kulum, farz kılıp en fazla sevdiğim ibadetlerim kadar başka hiçbir şey ile bana yakınlık elde edemez. Kulum -bu farzların yanında- nafile ibadetler de yaparak bana devamlı yakınlaşır da onu severim; bir kere sevince de onun duyduğu kulağı, gördüğü gözü, -bir şeyleri- tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı olurum. Benden bir şey isterse veririm, bana sığınırsa onu korurum..." Ramazan boyunca yapılan farz ve nafile ibadetlerle Allah'ın yakınlık ve muhabbet lu-tuflarına mazhar olan kul sevinmesin, bayram etmesin de kim etsin! 20.09.2009
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|