HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Laikçilerin çelişkisi

Laikçiler, karşı tarafı "durmadan başörtüsü konusunu gündemde tutuyorsunuz" diye itham etseler de asıl gece gündüz bununla meşgul olanlar kendileridir. Cumhurbaşkanı seçilecek başörtüsünü ileri sürerler, anayasa hazırlanacak başörtüsünden söz ederler, YÖK başkanı tayin edilecek başörtüsü yasağı ile ilişki kurarlar...

Dün akşam bir tv kanalında, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi (ö.ü.) bir kişinin başörtüsü konusundaki görüşüne yer veriliyor. Fıkıh, tefsir, hadis gibi konu ile ilgili İslam ilimlerinde uzman olmayan bu ö.ü. "başörtüsünün gerekli olduğuna dair bir ayetin bulunmadığını, ilgili hadisler arasında çelişkilerin bulunduğunu, başörtüsünün Yahudilik'ten geldiğini..." iddia etmiş. Eh, Türkiye'de -belli alanlarda- söz hürriyeti var, o da düşüncesini açıklayabilir; ama ilim adamına yakışan haddini bilmektir, uzmanlık alanına dahil olmayan konularda iddialı konuşmamaktır.

Asıl benim üzerinde durmak istediğim husus laikçilerin tutumudur. Felsefe okutan bir ö.ü.'nün fetvasına dayanarak "İslam'da başörtüsünün farz olmadığını, bu sebeple üniversitelerdeki başörtüsü yasağının devam etmesinde İslam'a göre de bir sakınca bulunmadığını" söylemeye çalışıyorlar. Perhize bak, lahana turşusuna bak. Bir yandan "dine dayalı bir uygulama olduğu için başörtüsünü laikliğe aykırı görerek yasakla", diğer taraftan "başörtüsü yasağına, felsefeci bir ö.ü.'den fetva koparmaya çalış". Başka bir deyişle laik bir ülkede dinini yaşayan insanlara, laik kesim olarak -kendilerinden aldıkları fetva ile- dini tarif etmeye, özgürlükleri sınırlamaya, hasılı dine müdahale etmeye kalkış!

Adı geçen ö.ü.'nün dediklerini yıllardan beri söyleyen "hariçten gazel okuyanlar" hiç eksik olmamış, buna karşı bir yandan Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yandan da konunun uzmanı olan ilim adamları gerekli açıklamaları yapmışlar, cevapları vermişlerdir. (Tarafımdan yapılmış uzun bir açıklama ve tartışma için İslam'da Kadın ve Aile isimli kitabıma bakılabilir.) Bu yazı bakımından önemli olan husus, laikçilerin din işine burunlarını sokmaları, "dinde şu var yapın, şu yok yapmayın" demeye yeltenmeleridir.

Eğer dinden fetva alarak hareket etmeye çok istekli iseler, kendi hayatları ile ilgili yüzlerce İslami kusur (tartışmasız günah) hakkında araştırma yapsınlar; bunu yaparlarsa başkalarıyla uğraşmaya vakitleri kalmayacaktır.

"Bizim günahımızdan sana ne" diyorlarsa birileri de onlara, haklı olarak "Bizim sevabımızdan, din hayatımızdan sana ne" diyeceklerdir.

14.12.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi