HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Nasip, kader ve azap

Bir okuyucunun on iki sorusu vardı; bunların son dördünü de bugün cevaplamaya çalışacağız:

9. "Dünyadaki nasibinizi de unutmayınız" ayetindeki nasip kelimesinin manası nedir? Nasibini arayan müslümanlar neden hep fakir? Nedenler hep uzayıp gitmekte.

Cevap:

Nasip pay demektir. Herkesin payına düşen onun nasibidir. Nasibin elde edilmesi için çalışmak da şarttır.

Bu âyete "dünyadan da nasibiniz unutmayın, hep ahiret için çalışmayın, dünya için de çalışıp kazanın" manası verildiği gibi, benim tercihim olan şu mana da verilmiştir: "Dünyadaki nasibinizin geçici, ahiret için vasıta ve ahirettekine nispatla çok önemsiz olduğunu unutup bütün ömrünüzü ve imkanlarınızı dünya için sarfetmeyin."

"Nasibini arayan Müslümanların hep fakir olduğu" doğru bir tespit değil. Allah mümin olsun, inançsız veya fasık olsun, usulüne uygun çalışan, gayret eden, doğru yol ve yöntemi takip eden kullarına dünyada emeklerinin karşılığını veriyor. Fakirin Müslüman olanı da var, başka inançlar taşıyanı da var.

10. Zaman her şeyi eskitmekte, yaşadığımız İslam eskimenin ve gerçekliğin neresinde?

Cevap:

İslam, temel kaynakları (Kur'an ve Sünnet) itibariyle eskimiş, yıpranmış, bozulmuş değildir.

İki şey eskiyebilir.

a) Beşeri olan ictihadlar, yorumlar. Bunların da yenileri yapılır ve İslam'ın hayatı aydınlatması devam eder.

b) İnsanların dinle iman ve amel ilişkisi. İmanlar zayıflayabilir, ameller kalitesinden ve sayısından eksilmeye maruz kalabilir. Bunun da çaresi ömür boyunca eğitimdir.

Bugün de İslam'ı doğru anlayan ve uygulayan çok mümin vardır.

11. Yüce Allah bizi dünyayı tahrip etmek için mi gönderdi? Aslında bütün sorularımın kaynağı budur. Tahribin her türlüsünü insan yapıyor. İnsan, bilim ve din; her şey bozulmaya ayarlandığı halde insanın suçu nedir?

Cevap:

"Her şeyin bozulmaya ayarlandığını nereden çıkardınız?" Bozulan, eskiyen, yok olan da vardır, bozulmayan, eskimeyen, yeniden olan ve oluşan (yaratılan), gelişen ve devam eden de vardır.

Bilim ve din ne bozar, ne de tahrip eder. Din ıslahı, düzeltmeyi, iyileştirmeyi emreder. İlim de iki tarafı kesen bir kılıç gibidir; onu hayra ve iyiliğe, şerre ve kötülüğe kullanan insandır. İnsan da kötü olsun, tahrip etsin diye yaratılmamış, ona çifte kabiliyet verilmiştir; dilerse iyi olur, dilerse kötü olur. Kader hiçbir insanı iyi veya kötü olmaya mecbur kılmaz, böyle bir programlama yoktur. İnsan -onu sorumlu kılacak kadar- hür iradesiyle, seçimi ve tercihi dilerse mümin ve iyi, dilerse kâfir ve kötü olabilir.

12. Neden herkes cehennem azabını tatmak zorunda....

Cevap: Böyle bir genel hüküm mevcut değildir. Doğrudan cennete girecek olan nice kullar vardır. Bizim dünyada vazifemiz, Allah'ın rızasına uygun bir hayat yaşamaya çalışmak ve cenneti ummaktır.

14.09.2007



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi