HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kıbrıs Meselesi

İlk gençlik yıllarımda Kıbrıs müftüsü Dânâ Efendi'nin, cemaat lideri Fazıl Küçük'ün isimlerini duydum, bir süre sonra da Rauf Denktaş'ın adı duyulmaya başladı. Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Çorum'da da "Ya taksim, ya ölüm", "Haydin Kıbrıs'a" mitinglerinin yapıldığını hatırlıyorum. Halk gaza getirilmiş, meydanlara toplanmış, Kıbrıs'a yürümeye hazır gibi bağırıp çağırıyorlardı. O gün de siyasiler, bu pazardan bir şeyler kapmak için kürsülerde yırtınıyorlardı. Meseleye soğukkanlı, ortak akıl ile, milli menfaat açısından, uluslar arası imkan ve imkansızlıkları göz önüne alarak yaklaşanlar da yok değildi, ama bunların sesi daha cılız çıkıyordu. Yarım asırdan fazla zaman geçti, hala bu Kıbrıs meselesi çözülemedi.
1960 anlaşması bağımsız bir Kıbrıs Türk Cumhuriyeti getirmedi, bir ortak devlet kurdu. Rum-Yunan ikilisinin ihaneti yüzünden anlaşma bozuldu, Türkiye garantörlük hakkını kullanarak Ada'ya müdahale etti, Kıbrıs hukuk açısından değil ama fiilen ikiye bölündü, Güney Kıbrıs devleti tanınmış olarak devam etti, Kuzey Kıbrıs ise hiçbir ülke tarafından tanınmadı. Bugüne kadar ambargo kesintisiz sürdü, Kıbrıs Türkiye'nin sırtından geçindi, Türk askeri tarafından korundu; bu da bizim için aza mal olmadı. Üstüne üstlük Kuzey'de mallarına el konmuş bulunan Rumlar AİHM'nde dava açtılar, bu davalar devam ettiği takdirde 20 milyar dolar tazminattan söz ediliyor. Kuzey Kıbrıs Devleti tanınmadığı ve Türkiye orada işgalci olarak kabul edildiği için tazminatın muhatabı da Türkiye oluyor; yani bu büyük parayı da, boğazına kadar borca gömülmüş bulunan Türkiye ödemek mecburiyetinde kalacak.
Kıbrıs'ı almaktan, vermekten söz ediyorlar; ben buna gülüyorum. Kıbrıs Türkiye'nin mi? Bize mi ait? Yoksa üç devletin garantörlüğü altında kurulmuş, halkı Türklerden ve Rumlardan oluşan bağımsız bir ülke mi? Diyelim ki Ada'nın bir parçasında bağımsız bir Türk Cumhuriyeti kuruldu, bu ülke ve ülkenin toprakları kimin? Türkiye'nin mi, yoksa Kıbrıs Türklerinin mi? Kıbrıs Türkleri'nin olduğuna ve dünyanın başka yerlerinde ülkesi olan veya azınlık olarak yaşayan ırkdaşlarımız da Türk olduklarına göre, Kıbrıs'ın bunlardan farkı, bizim garantörlüğümüzden ibarettir; o da yalnızca bizim değil, Yunanistan ve İngiltere de garantör devletlerdir. Kıbrıs'ı almaktan vermekten söz edenlerin bunları da unutmamaları gerekiyor.
Ayrıca bizi biz yapan iki önemli niteliğimiz var; müslümanlık ve Türklük. Bu yarım asır içinde, Ada'da sürdürülen eğitim politikası, orada yetişen nesli ne kadar ve nasıl "müslüman-Türk" şuuru ile yoğurdu? Milli değerler konusunda hassas olan veya hassas görünen çevreler işin bu tarafı ile de meşgul oluyorlar mı?
Uluslararası hukuk, sistem ve topluluk kabul etmedikçe, Kıbrıs adasının bir parçasında, bağımsız bir Türk devleti kurmanın imkansız olduğu artık anlaşılmış olmalıdır. Ya orada, 1960 antlaşmasında olana benzer bir birleşik devlet oluşacaktır (Annan planı bunu sağlamaya çalışıyor), ya Yunan ve Rum tarafının anlaşmayı reddetmesi sebebiyle uluslararası topluluğun ve kurumların tanımak zorunda (durumunda) kalacakları bir bağımsız devlet kurulacaktır, yahut da Türk tarafının anlaşmaya yanaşmaması sonucunda yalnızlığa itilecek olan Kıbrıs ve Türkiye, sonu gelmez problemler içinde perişan olmaya devam edecektir. Kıbrıs meselesini iç politika malzemesi yapıp bedava kahramanlığa soyunanların, bir anlaşma ve uzlaşmada zorunlu olan bazı tavizleri ele alıp durmadan aleyhte propaganda yapmak yerine, aklı ve vicdanları tatmin edecek, uygulanabilir alternatif çözümler sunmaları gerekir. Eğer daha iyi bir çözüm bulamıyorlarsa -ki, bugüne kadar böyle bir çözüm ileri süremediler- işin içinden en az zarar ve en fazla kâr ile çıkmaya yönelik çabaları desteklemelidirler.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Tarihe Göre:
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler Tarihe Göre: Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi