İnsan İnsana Hükmedemez Yüce ve tek Yaratan'dan başka hiçbir varlığın, bir başkasına, -yetkiyi kendinden alarak- hükmetme hakkı yoktur. İktidarlara, toplumu/devleti yönetme yetkisi yine insanlar tarafından verilmekte, kurallar da evrensel değerlere ve kabullere dayanmaktadır. Diğer inanç sahiplerine olduğu gibi Müslümanlara da, inandılarına aykırı bir inanç ve hayat tarzı dayatılamaz. Biz, halktan yetki almadan, evrensel değerlere ve kurallara dayanmadan bize dayatılan bir hayat tarzına, bir üniformaya, bir tavize itiraz ettik ve bizim için neye mal olursa olsun sonuna kadar da direneceğiz. Bu filimde gördükleriniz koca deryadan bir damladır; çekilen acılar, dökülen gözyaşları, katlanılan eziyetler, gurbetler, hasretler, kaybedilen haklar, imkanlar, nimetler... seyri bir ömür sürecek filimlere, okunması yıllar alacak romanlara sığmaz. Ama şunu herkes bilsin ki, ıztırabımız, gözyaşımız insanlara mahsus duygularımızdan, tabiatımızdan gelmektedir, ancak bütün bunlar bizim mutsuz ve umutsuz olduğumuzu göstermez. Biz belki de dünyanın en mutlu insanlarıyız; çünkü yaptıklarımızı kulluğumuzun tabîî bir uzantısı olarak yapıyoruz, başka bir deyişle ibadet ediyor, yaratlış amacımızı gerçekleştiryoruz. Dünyanın en umutlu insanlarıyız; çünkü Allah'a inanıyor ve O'na güveniyoruz. O, kendisine inanan ve güvenenlerin umudunu boşa vermez, dünyada kendisine daha yakın olmayı, ebedi hayatta ise cennet ve cemalini lütfederek umutları çiçeklere ve meyvalara kavuşturur. Sonuç ne olursa olsun mutluyuz ve umutluyuz; ağlayan gözlerimize değil, çiçek açan ve meyvaya dönüşen gönüllerimize bakın!
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|