HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


VIII
Çeşitli konular

İSLÂM ADINA KONUŞANLAR
İslâm adına konuşanlar, yazanlar, yorum yapanlar, görüş açıklayanların çoğalmasını İslâm adına bir kazanç, milletimiz için de bir zenginlik ve bereket olarak değerlendirmek -maalesef- mümkün değildir. Çünkü bunların önemli bir kısmında, İslâm dini ve ilmi bakımından vazgeçilemez üç şarttan bir kısmının eksik olduğu görülmekte, bu eksiklik söze ve açıklamaya yansımakta, halkın kafasının karışmasına, yanlış bilgi edinmesine ve yönlenmesine sebep olmaktadır.
Vazgeçilemez üç şarttan birincisi ehliyettir. Söz ve düşünce hürriyeti herkese, her istediği konuda konuşma ve açıklama yapma hakkı vermez; bu hakkın elde edilebilmesi -daha doğrusu sorumluluk bilinci içinde kullanılmış olması- için konuşanın, konuştuğu konuda yeterli bilgi (ehliyet) sahibi olması gerekir. İslâm bilgisi en azından eski ve yeni İslâm tarihi, Kur'ân ve Sünnet ile Usûl bilgisi demektir. İslâm'ın ve İslâm ilimlerinin önemli kaynakları Arapça olduğu için bu dili de bilmek şarttır. Usûl bilgisinden maksadımız "Fıkıh Usûlü"dür; bu ilmin konusu, dinin bağlayıcı kaynakları ile bunlardan hükme, çözüme ve yoruma ulaşmanın usûlü, yolu ve yöntemidir.
İkinci şart, iyi niyettir. Burada iyi niyetten kasıt, İslâm adına konuşan kişiyi buna sevkeden iç ve dış âmillerdir. İslâm'a inanan, onu yaşamak için gayret eden, İslâm'ı hayatına uygulamak isteyen kimselere bilgi vererek, problemlerine çözüm üreterek yardımcı olmak isteyen, bunun için -kişiyi ehil kılan- bilgiler edinen, bu ehliyet ve niyetle konuşan, yazan kimseler iyi niyetlidirler. İslâm'ı bozmak, çarpıtmak, insanları İslâm konusunda yanıltmak, şüpheye düşürmek, kafaları karıştırmak, din dışı (dine aykırı) bir amaca dini kullanarak ulaşmak, çağın dine alternatif kural, değer ve uygulamalarını zorlamalarla İslâmîleştirme'ye (İslâmî meşruiyet çerçevesine sokmaya) çalışmak.. niyetleri kötü niyetlerdir, bunları yapanlar kötü niyetli kimselerdir.
Üçüncü şart, kullanılan usûlün uygunluğudur (anlama, yorumlama, çözüm yönteminin dinin tabiat ve amacına uygun bulunmasıdır). Dine yalnızca müsbet ilimle ve akılla yaklaşmak, müsbet ilmin yöntemlerini dine uygulamak onun tabiat ve mahiyetine uygun düşmez. Çünkü din, akla ve müsbet ilme aykırı olmamakla beraber bunların içine sığmaz, bunları aşar; o madde âlemini aşan bir ontolojik düzleme aittir, kendine mahsus bir epistemolojisi vardır; oraya aklı ihmal etmeden vahyin ışığında girilebilir. Vahyin ışığını ona mahsus ve onu koruyan ilâhî fener/mahfaza mahiyetindeki lafızdan sıyırıp çıkarmak, lafzı ihmal etmek, lafızla alâkası bulunmayan anlamlar çıkarmak (tevil) yanlış anlamalara ve anlatmalara sebep olur. Kur'ân ve Sünnet tarihin belli bir kesiminde belli bir insan kitlesine hitap etmiş, onların kültür ve şartlarına uygun olarak gelmiş olmakla beraber insanlık tarihine evrensel bir müdahaleyi hedeflemiştir. İslâm vahyinin asıl amacı, ilk muhataplarından dünyada yaşayacak olan son muhatabına kadar herkese ilâhî irşadı, hidayeti (rehberliği, yol göstericiliği) sunmak, insanların Kur'ân ve Sünnet bilgisinden istifade etmelerini sağlamaktır. Bu sebeple Kur'ân'ı ve Sünnet'i anlamaya, hayata uygulamaya yönelik usûlün, dinin tabiat ve mahiyetine uygun olması şarttır. Aksi halde insanları Allah iradesine ve rızasına yönlendirmek yerine -bunu sağlamak üzere gönderilmiş- din, insanların heva ve heveslerine uydurulmuş olur. Sağlam ve uygun bir yöntemin garantisi, Hz. Peygamber ve sahabesi tarafından uygulanmış bulunan anlama ve yorumlama usûlüne uygun düşmesidir. Buna aykırı bir yöntem şaibelidir, işe yararlığı şüphelidir. Üzerinde ehliyetli ve iyi niyetli âlimlerin birleşmediği, halen tartışmaya açık bulunan yöntemlerle fikir egzersizleri yapılır, ancak fetva verilemez, halka din öğretilemez.


 


Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Makale
Sonraki Makale
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Makale Sonraki Makale İçindekiler