HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Alkollü nesneler, peruk, aile içi ilişkiler

1. Parfüm gibi ürünler, içeriğindeki alkol sebebiyle necaset midir?

Cevap:

Karışma (fiziki) veya birleşme (kimyevî) işlemler ile değişen nesnelerin adları, mahiyetleri (ne oldukları) ve helal haram gibi hükümleri de değişir.
Örnek vermek gerekirse az suyun çok suya karışmasında karışma vardır, şarabın tuz vb. karıştırılarak sirke yapılmasında ise birleşme ve kimyevi değişme vardır.
Az bir necis (pislik bulaşmış nesne, dine göre pis olan ve namaz kılan için vücuttan ve namaz kılınacak yerden temizlenmesi gereken şey) çok olan temiz nesne ile karışsa, mesela bir havuz dolusu suyun içine bir çocuk çiş yapsa, havuzun suyu çişin rengini veya kokusunu yahut da tadını verecek kadar değişmedikçe su -ibadet temizliği bakımından- temiz sayılır, bununla abdest, gusül alınır, tıbbi bir sakınca yoksa içilir...Keza içince sarhoş edecek bir madde, içine başka maddeler katılarak kimyevî değişikliğe uğratılır ve sarhoş etme niteliğini kaybederse necis ve haram olmaktan çıkar.
Krem, parfüm, koruma maddeleri ve benzerlerinin içinde bulunan ve tek başlarına olduklarında necis ve haram olan nesneler, yukarıda açıklandığı şekilde fiziki veya kimyevi olarak karıştıkları ve değiştikleri için artık adları, tatları, etkileri ve hükümleri de değişir, helal olurlar.



2. Bir bayanın peruk takarak üniversiteye gitmesi caiz midir?

Cevap:

Bayanlar da okumalı ve gerektiğinde kendilerine uygun işlerde çalışmalıdırlar. Kızları, başörtüsü yasağı yüzünden evlere kapatmak ve okutmamak çözüm değildir. Bütün ülkenin örtülü kızlarını, şu anda mevcut imkanlara göre resmi olmayan başka yerlerde okutmak; bilgi, beceri ve diploma sahibi yapmak da mümkün değildir. Durum böyle olunca elde iki seçenek kalmaktadır: a) Bugüne kadar yapılanlardan daha etkili halk (sivil toplum) faaliyetleri ile bu haksız yasağı ortadan kaldırmak. Burada sivil toplum faaliyetinin altını çiziyorum; her şeyi iktidardan beklemenin ve onlar yapamayınca da suçu omuzdan atıp faaliyet olarak yalnızca dedikodu yapmanın müslümanca olduğunu düşünmüyorum. b) Bu zulüm ortadan kalkıncaya kadar, başka çaresi olmayanların kız çocuklarını da, mecbur kaldıkları yerlerde başlarını açtırarak okutmaları. Bu hüküm zarurete dayanmakta olup, geçicidir ve geçmesi için de gayret göstemeleri topluluğa farzdır. Peruk çözüm değildir.



3. İslam'a gore kadının çalışması caiz midir? Şayet caiz ise nelere dikkat edilmeli?

Cevap:

Kadının çalışması deyince bundan yalnızca, aile dışında ve para karşılığında çalışmayı düşünmemek gerekir. Kadınlarımız evde ve aile işletmesinde, işinde, tarımında...zaten çalışmaktadırlar. Bu çalışmaları çalışma saymamak doğru ve adil değildir.
Aile dışında, para karşılığında veya fahri olarak çalışmak yalnızca erkeklere ait değildir, gerektiğinde kadınlar da bu şekilde çalışabilirler, elimizde bunu yasaklamayı gerektiren bir nas (ayet, hadis) yoktur. Ancak İslam topluluğunda kadınlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak mecburiytinde kalamazlar; kalmışlarsa topluluk vazifesini ihmal etmiş, günaha girmiş olur. Kadınların temel ihtiyaçlarını (nafakalarını) karşılamak, baba, koca, amca, kardeş gibi erkek yakınların vazifeleridir. Geçinmek için mecbur olmadıkları halde ya kendileri istemeleri ve yararlı bulmaları veya cemiyetin buna ihtiyacının bulunması durumunda kadınlar ev dışında da paralı, parasız çalışabilirler. Dikkat edilecek husus, örtünmeleri, erkeklerle içli dışlı olmaktan, başkalarının gözetim ve denetiminden uzak bir mekanda onlarla baş başa kalmaktan çekinmeleridir. Evli kadınların kocaları, onların çalışmalarına razı olmalıdırlar. Eğer razı olmazlar, izin vermezler, kadın da çalışmak da ısrar ederse durum aile meclisine (iki tarafın yakınlarının hakemliğine) götürülür, uygun çözüm aranır.



4. İslam'a göre baba çocuklarına kaç yaşına kadar bakmakla yükümlüdür?

Cevap:

Baba imkan sahibi, çocuk da muhtaç olduğu sürece baba ona bakmakla yükümlüdür.



5. Sorumluluklarını yerine getirmeyen bir babanın mal varlığının ne kadarını, eşi ve çocukları kullanma hakkına sahiptir. Bu durumda aile reisine karşı aile fertleri nasıl davranmalı?

Cevap:

Aile fertleri lükse ve israfa kaçmadan temel ihtiyaçlarını aile reisinin malvarlığından kullanarak karşılama hakkına sahiptirler. Aile reisine yine de saygılı davranmak ve etkili kişilerden yararlanarak ona nasihat ettirmek, vazifesini yerine gatirmesi için teşvik edilmesini sağlamak uygun olur.



6. Bir türlü hoşnutluğu kazanılamayan bazen de ailesine beddua eden yaşlı bir kadına karşı susup sabretmek mi, yoksa ondan uzaklaşmak mı evladır?

Cevap:

Elden gelen yardım ve hizmet yapıldığı halde hoşnut olmayan ve beddua eden bir yaşlı kadını hasta olarak kabul etmek gerekir; onu ihtiyaçları içinde yalnız bırakmak, ondan uzaklaşmak caiz değildir; sabretmek, katlanmak ve vazife ne ise onu yapmak gerekir. Haksız yere yapılan bedduanın yapana zararı vardır, karşısındakine zararı yoktur.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Kelime İndeksi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler Kelime İndeksi