HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Kadının Kocasına İtâati (Secde Hadisi)

Secde hadisine uydurma demek mümkün değildir; hem muteber kaynaklarda rivayet edilmiştir hem de metninde bir sakatlık yoktur. Irak taraflarına gidip gelen bir sahâbe orada insanların, saygı göstermek için üst yöneticilere secde ettiklerini görmüş, Hz. Peygamber'in (s.a.) buna onlardan daha layık olduğunu düşünmüş, dönünce bu düşüncesini Peygamberimize açmıştı, şöyle buyurdular:
- Ben vefat ettikten sonra kabrimin yanından geçsen ona secde eder misin?
- Hayır.
- Öyleyse (yaşarken de ölümlü olduğu bilinen insanlara) secde etmeyin. Eğer bir kimseye secde edilmesini emredecek olsaydım, Allah, kadınlara karşı erkeğe bir hak verdiği için ona secde etmelerini emrederdim. (Ebû Dâvûd, Nikah, 40; Şerhi Avnu'l-Ma'bûd, 6/177; Tirmizî, Radâ', 10)
Metinden de anlaşılacağı üzere hadisin asıl konusu Allah'tan başkasına (fani, yaratılmış varlıklara) secde edilemeyeceği ile ilgilidir. Bu münasebetle Peygamberimiz, kadınların üzerlerindeki koca hakkının da önemine vurgu yapmıştır. Başka âyet ve hadislerde de kocanın üzerindeki kadın hakkı anlatılmıştır.
Erkeklerin hakkı, bir derecelik üstünlüğü "aile reisliği" ile ilgilidir. Koca hem ailenin geçimini sağladığı, hem de aileyi temsil, koruma ve yönetme bakımından daha uygun bulunduğu için ailenin reisi olması uygun görülmüştür.
İslam insanın dünya ve ahirette mutluluğunu sağlamak üzere gelmiş ilâhî bir dindir. İnsanın varlığı, yaratılış gayesinin gerçekleşmesi ancak bir topluluk içinde olabileceği için dinin hükümleri arasında "topluğun düzeni" ile ilgili talimat ve tavsiyelerde bulunmuştur. En küçük fakat en önemli topluluk birimi ailedir; o da küçük bir topluluk olduğu için düzen gerektirmiş, bu sebeple aile fertlerinin birbirlerine karşı konumları, hak ve sorumlulukları belirlenmiştir. Peygamberimiz'in (s.a.) çocuklarla ana baba, karı ile koca, fert ile onun hısım ve akrabası arasındaki bağı, karşılıklı hakları ve sorumlulukları üzerine söylediklerini bu çerçeve içinde anlamak gerekirken bazı erkekler, geçmişte ve günümüzde "kadının kocasına itâati" konusundaki hadisleri çerçevesinden saptırmışlar, karılarına zulmetmek, onları esirler, hatta köleler haline getirmek için kullanmışlar; yemek tuzlu oldu diye, kadın yatağa veya çalışmak üzere tarlaya gelmedi diye ...onu azarlamış, hatta dövmüşler, bu selahiyeti de İslam'dan aldıklarını söylemişlerdir.
Evet Hz. Peygamber'in (s.a.) hadisleri arasında "Kulun kula secde etmesi caiz olsaydı kadınların kocalarına secde etmelerini emrederdim", "Bir koca karısını yatağına çağırır da -karısı gelmezse- sabaha kadar ona melekler lanet eder", "Kadın evinize, istemediğiniz bir kimseyi sokarsa onu yola getirmek üzere -başka çare kalmadığında- hafifçe dövebilirsiniz" mealindeki hadisler gibi uyarılar, teşvik ve irşatlar vardır. Ama Kur'an'da ve Sünnette "eşlerimize karşı makul ve meşru davranmamız", "onlara evlilik bağı içinde maddi veya manevi zarar vermekten uzak durmamız", "ya iyilikle, güzellikle evli kalmamız yahut da yine iyilik ve güzellikle ayrılmamız" emredilmiştir. Velileri tarafından sevmedikleri, istemedikleri kimselerle evlendirilmiş kızlar ve kadınların nikahlarını Peygamberimiz iptal etmiştir. Kendi kızı Hz. Fâtma, kocası Ali'nin ikinci evliliğine razı olmamış, O da (s.a.) kızının tarafını tutmuş, damadına "ya Fâtma'yı boşamasını yahut da ikinci evlilikten vazgeçmesini" söylemiştir. Zaman zaman Hz. Fâtıma ile kocası tartışmışlar, küsüşmüşlerdir; bu durumda Sevgili Babası kızına "sana melekler lanet eder, hemen barış, dediğini yap" buyurmamış, Hz. Ali karısını dövmeye kalkışmamış, Peygamberimiz (s.a.) aralarına girerek onları barıştırmış, normal evlilik hayatına dönmelerini sağlamıştır. Bizzat kendi eşleri dini emir konusu olmayan bazı hususlarda ona itiraz etmişler, ondan yapmak istemediği bazı şeyleri istemişler, bir müddet küs kalmışlar, sonra konuşarak anlaşmış, barışmış ve mutlu hayata dönmüşlerdir. Hz. Peygamber (s.a.) çok yaygın bulunan "kadın dövme olayını" yasaklamış, birden gelen bu kesin yasaklama alışılan düzeni bozduğu için bilahare "evlilik hukukuna riayet etmeyen kadına karşı son çare olarak ve hafif olmak şartıyla" izin vermiştir; ancak kendisi ömrü boyunca eşlerine bir fiske vurmamış, "Karılarını dövenler hayırlılarınız değildir"," Akşam bir yatağı paylaşacağınız eşlerinizi nasıl hayvanlar gibi dövebiliyorsunuz" buyurmuştur.
Aile hayatının düzgün yürümesi, kocanın otoritesini kötüye kullanmaması kadar kadının da kadınlığını istismar etmemesi için yapılmış tavsiyeleri tek taraflı olarak ve bağlamlarından kopararak alan ve karşı tarafa zulmeden, baskı yapan kimseler, Allah ve Resûlü'nün murat ve maksatlarının dışına çıktıklarını bilmelidirler. Ve bilmelidirler ki, hiçbir beşere (bunun içinde koca, ana, baba ve devleti yönetenler de vardır) itaat mutlak değildir. Hiçbir kimseye haksız olan, meşru olmayan emir ve isteklerinde itaat edilmez. Eğer bir kadın kocasına kırılmışsa, onun gül yaprağından nazik gönlü örselenmiş, kalbi incinmişse kocanın yapacağı şey "Hemen dediğimi yap, ben reisim, bana itaat edeceksin, etmezsen sana melekler lanet ederler..." demek yerine "En iyileriniz kadınlarına en iyi davrananlarınızdır" hadisine uyarak onun gönlünü almak, meseleyi açık yüreklilikle ve sevgiyle çözmektir.
Allah Sevgisine ulaşmanın yolu O'nun Örnek olarak gönderdiği Kâmil İnsan'a uymak, onu hayatta rehber edinmek, izinden asla sapmamaktır. O'nun söylediklerinin bir kısmını alıp bir kısmını almamak yerine, sözlerini bir bütün halinde ve maksadına da dikkat ederek alıp uygulamaktır. Eğer bu yapılır, bu yol ve usul takip edilirse müslümanlar ölmeden, cennete gitmeden de -dünyada olabilecek ölçüde- mutlu olur, mutlu yaşarlar.



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Kelime İndeksi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler Kelime İndeksi