Yuvaya Hasret (1) Bugün pek gamlıyım kalbim yanıyor İçimde sanki bir yana kanıyor Herhalde sevgili beni anıyor Ansa bir anmasa bin türlü yakar Gözüm kuru, yaşlar içime akar Öyle anladım ki ayrılık burda Hasretin zerresi ebedî yurda Dolsun n'olur yâ Rab artık buyur da Buyursan çileler dolar değil mi Sana kalkar bütün kollar değil mi Gelir geçer felek gamı demişler Diyenler de -demek- çok gam yemişler Yâr ile lezzetli ballar, yemişler Vuslat yemişleri tattır ne olur Sıkıntıyı kalpten attır ne olur Nûrunun durağı gönül dediler Orda bulmuş nûru kırklar yediler Senin kapında biz miskin kediler Miskin kedileriz nasipler gönder Bir nûr kervanı da bu yana dönder Hayri yanar, ister yandır Allah'ım İster rahmetinle kandır Allah'ım İsmini lâyıkça andır Allah'ım Andır ki mutlu bir hayat sürelim Açık, yumuk gözle nûrun görelim İstanbul, 27/3/1961 (Yatılı okuyorum, çocuklar Çorum'da)
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|