Kâbe ve Hac Gökte güneş büyük bir volkan olmuş Cehennem sıcağı vâdiye dolmuş Ne vâha çevresi ne işlek yolmuş Ailesi için burayı bulmuş Hakk'ın emri ile Halîlurrahman Safâ-Merve koşup aramış Hacer "Rabbim hazinenden bize bir su ver" Kaynayıp derinden akınca yer yer "Zemzem" demiş Hacer, "ey mübarek dur" Akıp tükenmesin Allah'ım aman! Kızgın güneş taşı yakmış simsiyah Bitkisi yok, olan yolunmaz, günah Yine de mümin der "varsam bir gün âh!" Dostun duasını Cenâb-ı Allah Kabûl edip böyle eylemiş ferman Yerde ilk mabedi burda yaptılar Baba oğul bir Allah'a taptılar Şeytana yan bakıp taşlar attılar Ne tevil ettiler ne de saptılar Hak istiyor idi bir oğul kurban İbrahim büyük bir imtihan verdi Kurban olmak için bir koç yeterdi Kula imtihandır sevinci, derdi Cânana can veren maksuda erdi Verilmez mi O'na bir değil, bin can "Çağır kullarımı hacca" buyurdu Halîl Hak emrini halka duyurdu Duyan ziyarete koştu bu yurdu İslâm binasını hac ile kurdu Gelip Peygamber-i âhiri'z-zeman İhramla arınır zahir ve batın Geride kalmıştır servetin tahtın Büyük, küçük, siyah, beyaz, er, kadın Aynı seviyede ederler yâdın Yaşarlar mahşeri gizli ve âyân İbrahim duası burda bereket Her zerrede Allah için hareket Müminlerde sabır, sevgi, mermamet Vuslat neşesiyle Beyt'i ziyaret Aşk dillerde tekbîr, dizlerde derman Allah'tır sahibi mübarek evin O'nun müsafiri ürper ve sevin Dolan çevresinde coşkuyla devin Metâf bu girdâba mukaddes zemin Bir damla ol katıl karşında umman Hacer-i esvedi selâmla yaklaş Mültezem'de Rahman ile kucaklaş İç Zemzemi Safâ, Merve'ye ulaş "Lebbeyk Allahümme lebbeyk" ve telâş "Koşup geldim sana birsin Yaradan" Arafat'ta müminlerin niyâzı Öğlede kılınan çifte namazı Aşk ile telbiye, tekbîr avazı Yaklaştırır kula Mutlak Feyyaz'ı Olur inşâallah sebeb-i ğufran Müzdelife'nin bir ayrı tadı var Taşladık şeytanı kötü yâdı var Tutuşan rûhumun bir feryadı var Kâbe Şirin burda bin Ferhad'ı var Açıl susam açıl hasretim yaman Eve geldim seni nerde bulayım Vâsıl et kulunu kurban olayım Kâbe sır denizi lütfet dalayım Ezelî ahdime sadık kalayım Ezelde Sen vardın ve Sensin kalan Ya Rabbi Kâbe'ye tecelliyâtın Esma, sıfât, şüun, tibar, zâtın Arafat'ta zâhir cümle sıfâtın Yıkasın rûhumu hak berekâtın Nefsim fânî olsun, varlığım talan Dünyada evini gören kulların Ukbada cemâle eren kulların Rızâ meyvesini deren kulların Varlığını sana veren kulların Arasında olsun bir de Karaman Mekke 20-22/Temmuz-1988
Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.
|