Soru-(322) Meclis ve oy vermek

Meclis ve oy vermek

Soru:
Hocam,
"Resulullah (a.s.) Dâru'l-erkam'da idi, Dârunnedve çatısı altına asla girmedi. onun islamı hakim kılma metodu bu değil miydi. O halde bu gün müslümanların Meclis'te işi nedir? Bu meclisler de darunnedve değil midir. Tağutî meclis değil midir. İslam'ın hakim olmadığı ve islamî hükümlerin icra edilmediği meclisler tağutî meclisler değil midir? O halde bu meclis Darunnedve'dir. Ve müslümanların bu mecliste bulunması caiz değildir ve bunlara oy vermek de caiz değildir" deniyor.
Doğrumudur bunlar?

Cevap:
1. Önce şunu söyleyeyim: "Herkes fert olarak iyi bir müslüman mı, değil mi, ne gibi kusurları var, bunları ıslah etmek için ne yapması gerekir" sorusu ile meşgul olmalı. Bunları bırakıp, bilgisini ve yetkisini aşan konular ile meşgul olmamalı.

2. Bir müslümanın iyi niyetle, doğru bulduğu yoldan islamlaşmaya hizmet ettiğini gören ona dua etmeli, farklı düşünce ve görüşünü ona bildirmeli, ama kabul etmedi diye itham etmemelidir; çünkü kendisi de peygamber değildir, sonunda yorum (ictihad) yapan biridir. Her ictihadın hataya da isabete de ihtimali vardır.

3. Müslümanların hizmet yollarını ve usullerini beğenmeyenler yalnızca tenkit emekle yetinmemeli, farklı (kendilerince doğru olan) yol ve usulleri de açıklamalıdırlar.

4. Amaç müslümanların daha iyi müslümanlar olma yolunda ilerleyerek var olmalarıdır. Teklif edilen usuller hem daha iyi müslüman olma hem de var olma amaçlarına ters düşmemelidir. Boşuna ölerek, boşuna harcayarak müslüman da olunmaz, varlık da sürdürülemez. İslam "hayat, akıl, din, mal ve nesli" korumamızı istiyor. Bunların bir arada ve dengeli olarak korunması esastır.

5. Peygamberimizin, tebliğ çerçevesine giren bütün davranışları dindir, dini kaynaktır. Peygamber olmayanların davranışlarının böyle bir özelliği yoktur. Değerlendirme ve çözüm üretirken bu farkın da göz önüne alınması gerekir.