HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


Ali Ulvi Kurucu'nun Hatıraları

Ali Ulvi Kurucu merhumu insanımızın okumuş yazmış kesiminin dindar olanları bilirler. Konyalı, benim de kendisinden okuyup istifade ettiğim Hacıveyiszade Mustafa Efendi'nin yeğeni, alim, şair, ülkesini ve milletini seven, mütevazı, zarif, cömert, hasılı uzun yıllar kaldığı Medine'nin zinet ve şerefi olan Fahr-i kâinât'ın ahlakı ile ahlaklanmış bir dava adamı idi.

Himmet ve gayret sahibi, milletimize nice faydalı eserler kazandırmış velûd yazar, güzel insan Ertuğurul Düzdağ'a Allah nasip etmiş (daha doğrusu güzel niyeti ve amelinin dünyada mükâfatı olarak lütfetmiş) Medine'de aylarca kalarak Ali Ulvi ağabeyimizin hatıralarını parça parça yazmış, sonra bunları büyük emeklerle düzene koymuş, nefis bir kapak ve baskı ile iki cilt halinde neşretmiş (İst. 2007, Kaynak Yayınları).

Dine ve dindara baskının had safhaya geldiği bir zamanda dinlerini öğrenmek ve elde edecekleri birikimle bu aziz dine hizmet etmek için binbir eziyete katlanarak Türkiye'den Medine'ye hicret eden ailenin çocuklarından biri olan Ali Ulvi ağabey, el-Ezher'de okumuş, Mustafa Sabri, Zahid Kevseri, Yozgatlı İhsan Efendi (Ekmeleddin İhsanoğlu'nun babası) gibi alimlerden özel olarak istifade etmiş, Medine'de yıllarca kütüphane müdürü olarak çalışmış, eserleri ve şöhretleri sınırları aşmış nice insanla yakından tanışmış ve görüşmüş, Akif vadisinde şiirler yazmış... bir güzel insan.

Kitabın benim için çekici olan bir özelliği de anlatılan şahıslar ve olayların önemli bir kısmı ile yakın ilgimin ve ilişkimin bulunmasıdır. Önce adını duyduğum, sonra İstanbul Y. İslam Enstitüsü'nde hocamız olan Celaleddin Ökten bunlardan biridir ve onun, Hatıralar'da geçen ve merhum Menderes ile Bayar'ın beraberliğinin arka planına ışık tutan şu sözleri sanki bugün söylenmiştir:

"Türk'ün imanının düşmanları, Celal Bayar'ı, Adnan Bey'e ayakbağı olarak koymuşlardı. Biliyorlardı ki bu millet, bütün felaketlere, musibetlere rağmen, daima imanına aşina olan kimselere rey verecek, onları kazandıracaktır. Bunun için milletin sevdiği kimseler seçimle iktidara gelseler bile, iş yapamasınlar diye, hem onların arasına kendi adamlarını soktular, hem de bir sürü engeller, kanunlar koydular. 27 Mayıs hükumet darbesinden sonra yapılan anayasalar, çıkarılan kanunlar hep, başa gelecek vatan evladı dindar insanların ayağına, eline, diline vurulan kilitler, zincirlerdir. Milleti temsil eden birileri başa gelse bile önlerinde kaç tane engel vardır. Anayasa Mahkemesi engeli, Danıştay engeli, Sayıştay engeli daha bilmem neler... Tabii bunlar, kendileri gibi düşünen, millete ve dine aykırı hükumetlere karşı kullanılmaz. Yahu şu kadar milletvekilinin, şu kadar senatörün ittifakla aldıkları bir kararı, bilmem ne mahkemesi bozacaksa, o kadar adamı seçmeye, meclisleri toplamaya ne lüzum var? Yahu bu memleket onların çiftliği mi? Maalesef bu işler, işte çözülmesi beklenen kördüğümlerdir."

13 Nisan 2007
Cuma



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Önceki Makale
Sonraki Makale
Makale Listesi
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:


 
Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Önceki Makale Sonraki Makale Makale Listesi