HayrettinKaraman.net Site Ana Sayfasına Geçiş Facebook Sayfasına Geçiş Twitter Sayfasına Geçiş instagram Sayfasına Geçiş YouTube Sayfasına Geçiş
Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
 


I. FAİZSİZ BANKALAR:
İslâm'da fâiz yasağı ve buna göre iktisadî hayatın tanzîmi üzerine, yerli yabancı yüzlerce eser neşredilmiş, nazariyeler ileri sürülmüştür. Ancak fâizsiz bankalar denemesi ve bu denemeden elde edilen neticelere dayanan, bu amelî neticeleri veren eser yok gibidir. Tercemesini sunduğumuz kitabın bir ölçüde bu boşluğu doldurmasını dilerken, bundan başka iki denemeyi de burada kısaca tanıtmak istiyoruz:

1.Küveyt Denemesi:
Küveyt'te kurulmak istenen bu neviden bankalar üzerine mutâlâsı alınan Prof. Mahmûd Ebu's- Suûd'un görüşlerini, şöylece özetlemek mümkündür;
1. Kurulacak banka, mûtâd bankalar ve bankacılıktan farklı olmalıdır.
2. Böyle bir deneme yapılmamış olmakla beraber bunun-zor da olsa- mümkün bulunduğuna kânîyim.
3. Bu bankalar, diğer nevi bankaların bütün fonksiyonlarını kolaylıkla îfâ edebilirler. Güçlük yalnızca ıkrâz ve kredi fonksiyonu için bahis mevzûudur. Bunun için de birkaç yol vardır;
a) Suûdî Arabistan'ın yaptığı gibi sâbit komisyon alma usûlü
b)Tüketim maksadıyla ödünç alanlara fâizsiz (karz-ı hasen) verme; üretim ve yatırım maksadıyla alanlara ise muayyen kâr karşılığı verme ve bunu -mâhiyet ve mânâ yönünden- fâiz saymama yolu (tabiî bu usûl kafa ve gönüllere yatarsa!)
c) Bankanın kredi alanlara, yatırım ve üretimlerinde ortak olması yolu. Burada banka hem ticârî kredi vereceği, hem de ticârî rekâbet yapmış olacağı için bu, bankacılık tekniğine aykırı düşmektedir.
d) En iyi , en uygunu, yardımlaşma yolu. Buna göre: Karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan bir finans ve kredi müessesesi kurulur. Katılanların mâlik olacakları üretim senetleri çıkarılır. Çok küçük komisyon ödeyerek bu senet veya teminatları bankaya getirenlere kredi verilir. Genel olarak kâr nisbetleri tesbit edilir. Krediyi kullanan kârı ile beraber iâde eder. Fakat hem senedi taşıdığı, hem de bankaya ortak olduğu için bu kâr yine ona dönecektir1
Mahmud Ebu's-Suûd bir kitabında (burada kapalı görülen) nazariyesini -daha genişçe- şöyle açıklamıştır:
"Buna göre yeni bir para çıkarmamız, bu para üzerine zekâttan başka bir hak(vergi) daha getirmemiz gerekecektir. Böylece her türlü stokçuluğu (özellikle para biriktirmeyi) önlemiş,paranın devamlı el değiştirmesini teminât altına almış ve paranın getirdiği her türlü fâizi menetmiş olacağız. Bunu daha pratik bir dile çevirecek olursak: Bu para, aradaki bazı önemsiz farklarla, daha önce zikrettiğimiz Woergl parasına benzeyecektir.2 Aradaki farkların en mühimi bizim, isteyene para biriktirme imkânı vermemizdir; çünkü biz mirasa râzı oluyor ve ferdî mülkiyet hakkını kabûl ediyoruz. Bizim sistemimizde herkesin, ihtiyacından artan parasını, hiçbir şey ödemeden, devlet bankasına veya hazîneye (beytu'l-mal) yatırma hakkı olacaktır. Bunun tek şartı, parasını bir ay geçmeden çekmemesidir; aksi halde banka ondan aylık vergiyi kesecektir.3 Sonra banka bu parayı, ihtiyaç sahiplerine, gerekli teminâtı aldıktan sonra, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verecektir. Böyle olunca üreticiler, ihtiyaç duydukları sermâyeyi kolayca bulacak, maliyete ekliyecekleri bir fâiz ödemeyecekleri için, asgarî masraf ve mâliyetle ürettikleri malı ucuz fiatla piyasaya süreceklerdir. Ayrıca banka, yatırılan mevdûât ile faydalı gördüğü yatırımlara ortak olabilecek, mûdîler için -hisse senetlerine benzer- yatırım kartları çıkaracak, bu kartlar, sahiplerine, şüphesiz helâl kazanç getirecektir... 4
Mahmud Ebu's-Suûd'un nazarî olarak mümkün gördüğü yollar ile en iyi ve uygun bulduğu usûlün hulâsası bundan ibarettir. Dr. en-Neccar'ın modeli bundan biraz farklı olmakla beraber, denenmiş ve netice alınmış bir modeldir.

2.Mısır'da Sosyal Nâsır Bankası:
Sosyal Nâsır Bankası (Benk Nâsır el-İctimâî) Kahire'de mâliye bakanlığına bağlı olarak 1971 yılında kurulmuştur. 66 numaralı kuruluş kanununa göre; fâizsiz çalışacak olan bu bankanın faâliyet sahası şu noktaları içine almaktadır:

a)Sosyal sigorta:
Beş yıllık bir geçiş döneminden sonra, azamî 45 yaşında olup emeklilik hakkı bulunmayanlar, yılda 1200 cüneyh ödeyerek 65 yaşından sonra yaşlılık aylığına hak kazanmaktadırlar.

b)Sosyal kredi:
Maaşlı ve ücretlilere net aylıklarının on katına kadar, evlenen, ameliyat olan veya tedâvî görenlere ihtiyaçları ölçüsünde ödünç para vermekte ve beş yıl vâdeli olan bu ikraz karşılığında, yalnızca %1 nisbetinde bir masraf alınmaktadır.
c)Üretim kredisi:
Devletin kalkınma plânına uygun iktisadî faâliyetleri desteklemek maksadıyla; üreticilere beş yıl vâdeli azamî 500 cüneyh kredi verilmekte ve %1 masraf ile % 1 ödememe rizikosuna karşılık, temînat akçesi kesilmektedir.

d)Yatırımlar:
Banka mevdûât ve gelirlerinin bir bölümünü, ya bizzat veya ortaklık sûretiyle yürüteceği yatırımlara tahsis etmektedir. Bankanın hakikî veya hükmî şahıslara ortaklık için verebileceği meblağın tavanı, her bir yatırıma 10.000 cüneyhtir.

e)Sosyal yardımlar:
Banka zekât ve her türlü teberrûyu kabûl ederek, ayrı bir hesapta muhâfaza ve fakirlere, çeşitli felâketlere maruz kalmış, zarara uğramış kişilere dağıtmaktadır.

f)Talebe kredileri:
Yüksek tahsil talebesine mahsus kredi sandığı lağvedilerek bu fonksiyon da bankaya devredilmiştir.

g)Tasarruf mevdûâtı:
Banka ister tasarruf, ister yatırım maksadıyla getirilen mevdûâtı kabûl etmektedir. Tasarruf mevdûâtı sahiplerine birer tasarruf defteri (banka cüzdanı) verilmekte, mevdûât istendiği zaman çekilebilmekte ve mevdûât sahiplerine bilhâssa şu imkanlar tanınmaktadır:
1) Aranan şartları hâiz olan mûdîlere kredi alma önceliği.
2) Mâlî yıl sonlarında bankanın tesbit edeceği maddî imtiyazlar ile dağıtacağı armağan ve hediyelerden istifade hakkı.
3) Sosyal yatırımlardan istifade önceliği.
Yatırım mevdûâtı sahipleri mevdûâtları nisbetinde bankanın yatırım faâliyetlerine ortak olmaktadır. Bu mevdûât vâdeli olup bir yıldan önce çekilememektedir.

h)Hazine:
Aynı yıl çıkarılan bir kanun ile hazine (beytu'l-mâl) de bankayla birleştirilmiş, bundan, hazinenin malvarlığının banka faâliyetleri içinde arttırılması ve gelirin bankanın çeşitli faâliyetleri istikâmetinde- ortaya konan plâna göre- sarfedilmesi hedef alınmıştır5
Dr. En-Neccâr'ın denemesinden daha sonra kurulmuş olan Benk Nâsır el-İctimâî, bazı teferrûât farkları ve devlet desteği dışında aynı özellikleri taşımaktadır. Ancak Neccâr'ın modelinde, sosyal eğitim fonksiyonu daha belirgindir ve faiz şaibesinden de uzak durulmuştur.


1. M. Fethi Osman el- Fikrü'l-İslamiyyü ve't-tetavvur, s.447-452 (Almanya'da münteşir Berîdu'ş-Şark, 10/71966, s. 13'ten naklen)
2. 1992 yılında Avusturya'nın Woergil şehri belediye başkanı Michael Unterguggenberger'in denediği yeni bir para sistemi; tafsilât için bak. M. Ebu's-Suûd, Hutût Raisiyyah Fi'l-İktisâdi'l-İslamî, Beyrut, 1965, s.40vd.
3. Bu vergiden maksat para biriktirme temayülünü önlemek, paradan kaçmayı sağlamaktır.
4. M.Ebu's-Suûd, age. s. 47-48 vd.
5. Dr. Garîb el- Cemâl, el-Mesârif ve l-a'mal el-masrifiyye fi'ş-şerîati'l İslâmiyye ve'l-kanun, Kahire 1978, 455-463



Buradaki iki mavi çizgi arası içerik site editörünce konulmuştur ve rastgele çıkmaktadır. İçeriğini onayladığımız anlamına gelmez, dikkatli davranın.

  Şu anda sayfası gösterilen kitap.
Bu Kitapta:
Önceki Başlık
Sonraki Başlık
İçindekiler
Site Sayfaları
Ana Sayfa
Hakkında
Makaleleri
Kitapları
Soru Konuları
Soru Listesi
Hayrettin Karaman`ın Sohbetleri
Şiirleri
Bestelenmiş ve Seslendirilmiş Şiirleri
Bütün site içeriğinin genel kelime indeksi.
Sitede Arama
Hayrettin Karaman'ın Siteye Son Eklenen Yazıları
E-posta
Siteyi Link ve Kaynak Gösterimi
m.HayrettinKaraman.net Mobil-Metin Versiyonu Hakkında

Facebook Sayfası:

Bulunduğunuz Sayfayı:



Sayfa başına gider Siteden rastgele bir sayfa seçer. Hafızadaki önceki sayfaya döner Hafızadaki sonraki sayfaya döner
   
Bu Kitapta: Önceki Başlık Sonraki Başlık İçindekiler